Vergi Hukuku
İLB Danışmanlık
Banka hesaplarına yapılan e-haciz kaldırma
Bankalardan e-haciz nasıl kalkar? Tüzel ve gerçek şahıs şirketi vergi mükellefleri, vergi borçlarının ödeyememesinden dolayı, vergi daireleri tarafından 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun 54 ve 55 maddeleri gereği bankalara e-haciz işlemleri uygulamaktadır.
Uygulanan bu hacizler banka hesaplarında kalmakta ve tüzel kişi ve şahıs şirketleri bankalardan çek karnesi, kredi, kredi kartı, teminat mektubu ve daha önemlisi hesabına gelen paralar bloke edildiğinden dolayı mağduriyet yaşanmaktadır.
Banka hesaplarındaki e-haciz nasıl kaldırılır? E-Haczin uygulandığı, Vergi Dairesi’nin bulunduğu yerleşim yerindeki Vergi Mahkemesi’ne dava açılarak sadece bir banka hesabından 6183 Saylı Yasa hükümlerindeki belirtilen şartlar sağlandığı takdirde, e-haciz kaldırılabilir.
Vergi borçları nasıl silinir? 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 113. Maddesi ve 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanununun 102. Maddesine göre verginin tarh veya tahakkuk ettiği takvim yılının üzerinden 5 yıl geçmesiyle zaman aşımından dolayı vergi borcu silinir. Ancak, 213 Sayılı yasa ve 6183 Sayılı yasalarda belirtilen bir takım zaman aşımını kesen faktörler mevcuttur.
Bunlar; vergi borcunu yapılandırma, vergi dairesi tarafından yapılan hacizler, kendi isteğiyle ödeme yapılması, teminat verilmesi, tebligat vb. gibi işlemler zaman aşımını durdurur. Zaman aşımını kesen, işlemlerden sonra tekrar yeni zaman aşımı işlemeye başlar.
AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ
HAKKINDA KANUN
Kanun Numarası : 6183
Kabul Tarihi : 21/7/1953
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 28/7/1953 Sayı : 8469
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 34 Sayfa : 1658
Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız “Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı”,
Cilt: 1 Sayfa: 403
BİRİNCİ KISIM
Genel Esaslar
BİRİNCİ BÖLÜM
Kanunun şümulü, terimler, vazifeliler ve salahiyetliler
Kanunun şümulü:
Madde 1 – Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar
dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur. Türk Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümleri
mahfuzdur.
Tahsili, Tahsili Emval Kanununa atfedilen alacaklar:
Madde 2 – Muhtelif kanunlarda Tahsili Emval Kanununa göre tahsil edileceği bildirilen her çeşit alacaklar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik olunur.
Kanundaki terimler:
Madde 3 – Bu kanundaki amme alacağı terimi:
1 inci ve 2 nci maddeler şümulüne giren alacakları,
Amme borçlusu veya borçlu terimi:
Amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı
şahıs ve kurumlar temsilcilerini,
2482
Alacaklı amme idaresi terimi:
Devleti, vilayet hususi idarelerini ve belediyeleri,
Tahsil dairesi terimi:
Alacaklı amme idaresinin bu kanunu tatbik etmekle vazifeli dairesini, servisini, memur
veya memurlarını,
Yalnızca mal olarak geçen terim:
Menkul, gayrimenkul “gemiler dahil” mallarla, her çeşit hak ve alacakları,
Para cezaları terimi:
Ad li ve id a r i p a r a ce za la r ın ı,
(1)
(Ek: 4/6/2008-5766/1 md.) Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi:
Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil
edilemeyen amme alacaklarını,
(Ek: 4/6/2008-5766/1 md.) Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi:
Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan
aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle
tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan
tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,
Takibat giderleri terimi:
Cebri icradan mütevellit muameleler sırasında yapılan zor kullanma, ilan, haciz, nakil ve
muhafaza giderleri gibi her türlü giderleri, ifade eder.
Salahiyetliler ve mesuliyetleri:
Madde 4 – Amme idarelerinin bu kanunu tatbika salahiyetli memurlarının vazifelerini
teşkilat ve vazife kanunları veya bu konu ile ilgili diğer kanun veya mevzuat, mesuliyetlerini de;
mesuliyeti tesis eden kanunlar tayin eder. (2)
Takibata salahiyetli tahsil dairesi:
Madde 5 – Takibat, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil dairesince yapılır.
Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, tahsil dairesi borçlunun veya
mallarının bulunduğu mahalde yapılacak takipleri o mahaldeki aynı neviden amme idaresinin
tahsil dairelerine niyabeten yaptırır.
––––––––––––––––
(1) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle; burada yer alan “Amme, tazminat, inzıbati
mahiyette olsun olmasın bütün para cezalarını” ibaresi “Adli ve idari para cezalarını” şeklinde değiştirilmiş
ve metne işlenmiştir.
(2) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “nizamname ve talimatnameler” ibaresi “mevzuat” şeklinde değiştirilmiştir.
2482-1
Yardım mecburiyeti:
Madde 6 – Tahsil dairelerince bu kanuna göre yapılan tebliğ ve verilen emirleri derhal
yapmaya ve neticesini geciktirmeksizin tahsil dairesine bildirmeye alakadarlar mecburdurlar.
Makbul bir özre dayanmadan bu mecburiyeti ifa etmiyenler hakkında Cumhuriyet Savcılığınca umumi hükümlere göre doğrudan doğruya takibat yapılır.
Borçlunun ölümü:
Madde 7 – Borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında da bu
kanun hükümleri tatbik edilir. Borçlunun ölümünden evvel başlamış olan muamelelere devam
olunur. Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından tasfiyesini gerektiren haller bu hükmün dışındadır.
Mirasın tutulan defter mucibince kabulü halinde, mirasçı, deftere kaydedilmemiş olsa dahi
amme alacağından mirastan kendisine düşen miktar ile mesuldür.
Defter tutma muamelesinin devamı müddetince satış yapılamaz.
Tebliğler ve müddetlerin hesaplanması:
Madde 8 – Hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu kanunda yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.
İKİNCİ BÖLÜM
Amme alacaklarının korunması
I – Teminat hükümleri
Teminat isteme:
Madde 9 – (Değişik birinci fıkra: 26/11/1980 – 2347/1 md.) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359 uncu
maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere
başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir.(1)
Türkiye’de ikametgahı bulunmıyan amme borçlusunun durumu amme alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu gösteriyorsa, tahsil dairesi kendisinden teminat istiyebilir.
——————————
(1) Bu maddede yer alan “Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesinde sayılan kaçakçılık halleriyle mükerrer 347 nci maddesinin 1 numaralı bendinde belirtilen…” ibaresi 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81. maddesiyle “213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası
kesilmesini gerektiren haller ile 359 uncu maddesinde sayılan…” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
2483
Teminat ve değerlenmesi:
Madde 10 – Teminat olarak şunlar kabul edilir:
- Para,
- (Değişik: 17/9/2004 – 5234/7 md.) Bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen süresiz teminat mektupları,
- (Değişik: 17/9/2004 – 5234/7 md.) Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler (Nominal bedele faiz dahil edilerek
ihraç edilmiş ise bu işlemlerde anaparaya tekabül eden satış değerleri esas alınır.), - Hükümetçe belli edilecek Milli esham ve tahvilat “Bu esham ve tahvilat, teminatın
kabul edilmesine en yakın borsa cetvelleri üzerinden % 15 noksaniyle değerlendirilir.”, - (Değişik: 13/6/1963 – 251/1 md.) İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve
gayrimenkul mallar.
Teminat sonradan tamamen veya kısmen değerini kaybeder veya borç miktarı artarsa,
teminatın tamamlanması veya yerine başka teminat gösterilmesi istenir.
Borçlu verdiği teminatı kısmen veya tamamen aynı değerde başkalariyle değiştirebilir.
Şahsi kefalet:
Madde 11 – 10 uncu maddeye göre teminat sağlıyamıyanlar muteber bir şahsı müteselsil
kefil ve müşterek müteselsil borçlu gösterebilirler.
Şahsi kefalet tesbit edilecek şartlara uygun olarak noterden tasdikli mukavele ile tesis
olunur.
Şahsi kefaleti ve gösterilen şahsı kabul edip etmemekte alacaklı tahsil dairesi muhtardır.
Amme alacağını ödiyen kefile buna dair bir belge verilir.
Teminat hükmünde olan eşya:
Madde 12 – Bar, otel, han, pansiyon, çalgılı yerler, sinemalar, oyun ve dans yerleri, birahane, meyhane, genel evler içerisinde bulunan eşya ve malzeme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 270, 271 inci maddeleri hükümleri mahfuz kalmak şartiyle bu müesseselerin işletilmesinden
doğan amme borçlarına karşı teminat hükmündedir.
Noterden tasdikli icar mukavelesinde gayrimenkul sahibinin demirbaşı olarak kayıtlı eşya
ve malzemesi ile otel, han ve pansiyonlardaki misafir ve kiracıların kendilerine ait eşyaları bu
hükümden hariçtir.
Üçüncü şahısların Medeni Kanunun 688 ve Borçlar Kanununun 222 nci maddelerine
müsteniden yapacakları istihkak iddiaları mahfuz kalmak şartiyle, bu yerlerdeki mallar üzerindeki
istihkak iddiaları alacaklı amme idaresinin bu teminat hakkını ihlal etmez.
2484
II – İhtiyati haciz
İhtiyati haciz:
Madde 13 – İhtiyati haciz aşağıdaki hallerden herhangi birinin mevcudiyeti takdirinde
hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun
karariyle, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre, derhal tatbik olunur: - 9 uncu madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise,
- Borçlunun belli ikametgahı yoksa,
- Borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri
varsa, - Borçludan teminat gösterilmesi istendiği halde belli müddette teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse,
- Mal bildirimine çağrılan borçlu belli müddet içinde mal bildiriminde bulunmamış veya
noksan bildirimde bulunmuşsa, - Hüküm sadır olmuş bulunsun bulunmasın para cezasını müstelzim fiil dolayısiyle
amme davası açılmış ise, - İptali istenen muamele ve tasarrufun mevzuunu teşkil eden mallar, bu mallar elden
çıkarılmışsa elden çıkaranın diğer malları hakkında uygulanmak üzere, bu kanunun 27, 29, 30
uncu maddelerinin tatbikını icabettiren haller varsa.
İhtiyati hacizde borçlu tarafından gösterilecek teminat:
Madde 14 – İhtiyaten haczolunan mallar istenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek
ve bu hususu temin için malların kıymetleri depo edilmek yahut tahsil dairesinin bulunduğu
mahalde ikametgah sahibi bir şahıs müteselsil kefil gösterilmek şartiyle borçluya ve mal üçüncü
şahıs yedinde haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak kendisine bırakılabilir.
İhtiyati hacze itiraz:
Madde 15 – Haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanlar haczin tatbikı, gıyapta yapılan
hacizlerde haczin tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde ihtiyati haciz sebebine itiraz edebilirler.(1)
İtirazın şekli ve incelenmesi hususunda Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur. Bu
ihtilaflar itiraz komisyonlarınca diğer işlere takdimen incelenir ve karara bağlanır. İtiraz komisyonlarının bu konuda verecekleri kararlar kesindir.
İhtiyati haczin kaldırılması:
Madde 16 – Borçlu, 10 uncu maddenin 5 inci bendinde yazılı menkul mallar hariç olmak
üzere, mezkür maddeye göre teminat gösterdiği takdirde ihtiyati haciz, haczi koyan merci tarafından kaldırılır.
(1 ) 2 8 / 1 1 / 2 0 1 7 tarih li v e 7 0 6 1 say ılı Kan u n u n 9 u n cu m ad d esi ile b u fık rad a y er
alan ‘‘7 ’’ ib aresi ‘‘1 5 ’’ o larak d eğiştirilm iş o lu p ay n ı Kan u n u n 1 2 3 ü n cü m ad d esi
u y arın ca sö z k o n u su d eğişik lik 1 / 1 / 2 0 1 8 tarih in d e y ü rü rlü ğe girm iştir.
2485
III – İh t iy at i t ah ak k u k
İhtiyati tahakkuk:
Madde 17 – (Değişik birinci fıkra: 26/11/1980 – 2347/2 md.) Aşağıdaki hallerden birinin bulunması takdirinde ve r gi d a ir e si m ü d ü r ü n ü n (5 3 4 5 sa y ılı Ka n u n u y a r ın ca
ve r gi d a ir e si y e t k isin i h a iz o la r a k k u r u la n ve fa a liy e t e ge çe n ve r gi d a ir e si
b a şk a n lık la r ın d a , ilgili gr u p m ü d ü r ü n ü n ve / ve y a m ü d ü r ü n ) y a zılı t a le b i
ü ze rin e d e ft e r d a r ve / ve y a ve r gi d a ir e si b a şk a n ı, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerinden Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla bunların zam ve
cezalarının derhal tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verebilir.(1)
Vergi dairesi müdürü (5 3 4 5 sa y ılı Ka n u n u y a r ın ca ve r gi d a ir e si y e t k isin i
h a iz o la r a k k u r u la n ve fa a liy e t e geçe n ve r gi d a ir e si b a şk a n lık la r ın d a , ilgili
gr u p m ü d ü r ü ve / ve y a m ü d ü r ) bu emri derhal tatbik eder:(1)
- 13 üncü maddenin 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerinde yazılı ihtiyati haciz sebeplerinden birisi
mevcut ise, - Mükellef hakkında 110 uncu madde gereğince takibata girişilmişse,
- Teşebbüsün muvazaalı olduğu ve hakikatte başkasına aidiyeti hakkında deliller elde
edilmişse.
İhtiyati tahakkukun neticeleri:
Madde 18 – Hakkında 17 nci madde gereğince muamele yapılan mükellefin mezkür
maddede yazılı vergi, resim ve cezalarından matrahı belli olanlar, itirazlı olsun olmasın, hesap
edilen miktar üzerinden derhal tahakkuk ettirilir.
Geçmiş yıllara ve cereyan etmekte olan yılın geçen aylarına ait matrahı henüz belli olmıyan ve 17 nci maddede sayılan vergi, resim ve cezaları geçici olarak ve harici karinelere göre
takdir yolu ile tesbit ettirilen matrahlar üzerinden hesaplanır. Bu suretle hesap olunan vergi, resim
ve bunların zam ve cezaları derhal tahakkuk ettirilir.
Bu esasa göre tahakkuk eden vergi ve resimler ve bunların zam ve cezaları kanunlarına
göre ödeme zamanları gelmeden tahsil olunmaz. Ancak bunlar için derhal ihtiyati haciz tatbik
olunur. 17 nci maddenin 3 üncü bendine giren hallerde ihtiyati haciz muvazaalı teşebbüsten vergi
ve resim bakımından faydalananların malları hakkında tatbik olunur.
Bu maddedeki geçici takdirler, takdir komisyonları tarafından, talep tarihinden itibaren
azami bir hafta içinde yapılır.
İhtiyati tahakkukun düzeltilmesi:
Madde 19 – Alacağın hususi kanununa göre tahakkukundan sonra, ihtiyati tahakkukla
hususi kanununa müstenit tahakkuk arasındaki fark, hususi kanununa müstenit tahakkuka göre
düzeltilir.
(1) 28/3/2007 tarihli ve 5615 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle birinci fıkrada yer alan “vergi dairesi
müdürünün yazılı isteği üzerine defterdar,” ibaresi “vergi dairesi müdürünün (5345 sayılı Kanun uyarınca vergi dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarında, ilgili grup
müdürünün ve/veya müdürün) yazılı talebi üzerine defterdar ve/veya vergi dairesi başkanı,” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrada yer alan “müdürü” ibaresinden sonra gelmek üzere “(5345 sayılı Kanun uyarınca vergi dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarında, ilgili grup
müdürü ve/veya müdür)” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
2486
Bu düzeltmenin yapılabilmesi için beyannameye müstenit tarhiyatta verilen beyannamenin tetkik edilerek kabul edilmiş olması, itirazlı tarhiyatta kesinleşmenin vukuu, Devlet Şûrasına
müracaat edilmiş olan hallerde Devlet Şûrasından nihai bir kararın çıkmış olması lazımdır.
İhtiyati tahakkuk mevzuu olan devre beyannamesinin, verildiği tarihten itibaren en geç iki
ay içinde tetkikı mecburidir. Bu müddet içinde tetkik yapılmadığı takdirde, bu sebeple düzeltme
geciktirilmez.
İhtiyati tahakkuka itiraz:
Madde 20 – Haklarında ihtiyati tahakkuk üzerine ihtiyati haciz tatbik olunanlar ihtiyati
tahakkuk sebeplerine ve miktarına 15 inci madde gereğince itirazda bulunabilirler.
IV – Diğer korunma hükümleri
Amme alacaklarında rüçhan hakkı:
Madde 21 – Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o
mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında
satış bedeli garameten taksim olunur. (Ek hüküm: 30/3/2006-5479/4 md.) Genel bütçeye gelir
kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen
hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi
hükmü uygulanmaz.
Rehinli alacaklıların hakları mahfuzdur. (Değişik ikinci cümle: 28/2/2018-7101/47 md.)
Gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları
o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan sonra gelir.
(Değişik son fıkra: 30/3/2006-5479/4 md.) Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin
resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak 2004 sayılı İcra
ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinin üçüncü sırasında, bu sıranın önceliğini alan alacaklar da
dahil olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte işleme tabi tutulur.
Amme alacaklarını kesip ödemek mecburiyetinde olanlar:
Madde 22 – Amme alacağını borçlusundan kesip tahsil dairesine ödemek mecburiyetinde
olan hakiki ve hükmi şahıslar, bu vazifelerini kanunlarında veya bu kanunda belli edilen zamanlarda yerine getirmedikleri takdirde, ödenmiyen alacak bu hakiki ve hükmi şahıslardan bu kanun
hükümlerine göre tahsil olunur.
Amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemler ile işlem yapanların sorumlulukları:
Madde 22/A – (Ek: 4/6/2008-5766/2 md.; Değişik: 28/11/2017-7061/7 md.)
Maliye Bakanı, aşağıdaki ödeme ve işlemlerde, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması ve yapılacak ödemelerden istihkak sahiplerinin amme borçlarının kesilerek ilgili tahsil dairesine aktarılması zorunluluğu ile
kesintilere asgari tutar ve oran getirmeye, kapsama girecek amme alacaklarını tür, tutar, ödeme ve
işlemler itibarıyla topluca veya ayrı ayrı tespit etmeye, zorunluluk getirilen ödeme ve işlemlerde
hangi hallerde bu zorunluluğun aranılmayacağını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
- 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu
idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemelerde,
2486-1 - 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamına giren kurumlar ile kamu
tüzel kişiliğini haiz kurum ve kuruluşların (meslekî kuruluşlar ve vakıf yüksek öğretim kurumları
hariç) mal veya hizmet alımları ile yapım işleri nedeniyle hak sahiplerine yapacakları ödemelerde, - Kanun (…) (1) ve diğer mevzuatla nakdi olarak sağlanan Devlet yardımları, teşvikler ve
destekler nedeniyle yapılacak ödemelerde, (1) - 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli tarifelerde yer alan ticaret sicil
harçlarından kayıt ve tescil harçları, noter harçlarından senet, mukavelename ve kâğıtlardan alınan harçlar, tapu ve kadastro harçlarından tapu işlemlerine ilişkin alınan harçlar, gemi ve liman
harçları ile (8) sayılı tarifeye konu harçlar (diploma harçları hariç) ve trafik harçlarına mevzu
işlemlerde, - 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer alan bina inşaat harcı
ve yapı kullanma izin harcına mevzu işlemlerde.
Bu madde kapsamında zorunluluk getirilen ödemelere ilişkin olarak işçi ücreti alacakları
hariç olmak üzere, yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirme, Maliye Bakanlığına bağlı
tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcu karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra kalan kısım üzerinde
hüküm ifade eder. Şu kadar ki bu hükmün uygulanmasında diğer kamu idarelerinin alacaklarına
karşılık kesinti yapılması gereken hallerde kesinti tutarı garameten taksim olunur.
Takibata selahiyetli tahsil dairesince, bu madde kapsamında getirilen zorunluluğa rağmen
borcun olmadığına dair belgeyi aramaksızın ödeme yapanlara ve işlem tesis eden kurum ve kuruluşlara dört bin Türk lirası idari para cezası verilir. İdari para cezası, ilgilisine tebliğ tarihinden
itibaren bir ay içinde ödenir. İdari para cezasına karşı tebliğ tarihini takip eden otuz gün içinde
idare mahkemesinde dava açılabilir.
Tahsil edilen amme alacaklarından yapılacak reddiyat sebebiyle mahsuplar:
Madde 23 – Tahsil edilip de kanuni sebeplerle reddi icabeden amme alacakları, istihkak
sahiplerinin reddiyatı yapacak olan amme idaresine olan muaccel borçlarına mahsup edilmek
suretiyle reddolunur.
Umumi bütçeden reddedilen paralar arasında hususi idarelerle belediyelere ait olan kısımları ret ve mahsup olunduğu senede bu idareler nam ve hesabına ayrılacak hisselerden Hazinece
tevkif ve mahsup olunur.
İptal davası açılması:
Madde 24 – Amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerinde yazılı
tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi mahkemelerde dava açılır ve bu davalara diğer işlere
takdimen umumi hükümlere göre bakılır.
İptal talebinde muhatap:
Madde 25 – İptal borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle, bunların mirasçılarına ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara
karşı istenir.
–––––––––––––––––––
(1) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “, kararname” ibaresi
madde metninden çıkarılmıştır.
2486-2
Hükümsüz sayılmada zamanaşımı:
Madde 26 – 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü geçen tasarrufların vukuu tarihinden
beş yıl geçtikten sonra mezkür maddelere istinaden dava açılamaz.
İvazsız tasarrufların hükümsüzlüğü:
Madde 27 – Amme alacağını ödememiş borçlulardan, müddetinde veya hapsen tazyikına
rağmen mal beyanında bulunmıyanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl
içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar
hükümsüzdür.
Bağışlama sayılan tasarruflar:
Madde 28 – Yirmi yedinci maddenin tatbikı bakımından aşağıdaki tasarruflar bağışlama
hükmündedir: - Üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlariyle, eşler ve ikinci dereceye
kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar, - Kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek
aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler, - Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve
intifa hakkı tesis ettiği akitler.
Hükümsüz sayılan diğer tasarruflar:
Madde 29 – Amme alacağını ödemiyen borçlulardan müddetinde veya hapsen tazyikına
rağmen mal beyanında bulunmıyanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl
içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları tasarruflardan aşağıda belirtilenler
hükümsüzdür: - Borçlunun teminat göstermeyi evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak
üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler, - Borca karşılık para veya mütat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler,
- Vadesi gelmemiş bir borç için yapılan ödemeler.
Amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadiyle yapılan tasarruflar:
Madde 30 – Borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadiyle borçlu tarafından yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazımgelen kimselerle yapılan bütün muameleler tarihleri ne olursa olsun hükümsüzdür.
Üçüncü şahısların hakları ve mecburiyetleri:
Madde 31 – 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden
faydalananlar elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu kanun
hükümleri dairesinde vermeye mecburdurlar. Bunlar karşılık olarak verdikleri şeyden dolayı
alacaklı amme idaresinden bir talepte bulunamazlar.
2487
Tasfiye halinde vazifeliler:
Madde 32 – Hükmi şahısların tasfiyesinde bunların borçlu bulundukları amme alacaklarını ödeme ve bu kanun hükümlerinin tatbikıyla ilgili vecibeleri tasfiye memurlarına, hükmi
şahsiyeti olmıyan ortaklıklarla yabancı kurumların Türkiye’deki şube, ajans ve mümessilliklerinin
tasfiyesinde bunların vecibeleri tasfiyeyi yürütenlere geçer.
Tasfiye halinde mesuliyet:
Madde 33 – Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, tasfiyenin başladığını üç gün
içinde ilgili tahsil dairelerine bildirmek mecburiyetindedirler.
Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, amme idarelerinin her türlü alacaklarını
ödemeden veya ödemek üzere ayırmadan önce tasfiye sonucunda elde edileni dağıtamazlar veya
bunlar üzerinde her hangi bir şekilde tasarrufta bulunamazlar. Aksi halde tahakkuk etmiş ve edecek amme alacaklarından tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler şahsan ve müteselsilen
mesul olurlar. Bu mesuliyet yapılan tasarrufların ifade ettiği para miktarını geçemez.
Bunların ödedikleri borçlar için amme alacağı ödenmeden kendilerine dağıtım yapılmış
olanlara rücu hakları mahfuzdur.
Ortaklığın feshini isteme:
Madde 34 – Borçluya ait mal bulunmadığı veya amme alacağını karşılamaya yetmediği
yahut borçlu veya ortaklık tarafından bu kanuna göre teminat gösterilmediği takdirde, borçlunun
sermayesi eshama münkasim olmıyan ortaklıklardaki hisselerinden amme alacağının tahsili için
genel hükümler dairesinde ortaklığın feshi istenebilir.
Sermayesi eshama münkasim komandit şirketlerinin komandite şeriklerinin borçları için
bu madde hükmü mezkür şirketler hakkında da tatbik olunur.
Lim ite d şirk e tle rin am m e b o rçları (1 )(2 )
Madde 35 – (Değişik: 22/7/1998 – 4369/ 21 md.)
Limited şirket ortakları, şir k e t te n t a m a m e n ve y a k ısm e n t a h sil e d ile m ey e n
ve y a t a h sil e d ile m ey e ce ği a n la şıla n amme alacağından sermaye hisseleri oranında
doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde,
payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci
fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
(1) Bu madde başlığı, 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
(2) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle; bu maddede yer alan “şirketten tahsil imkanı
bulunmayan” ibaresi “şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
2488
Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu
Mükerrer Madde 35 – (Ek: 25/5/1995 – 4108/11 md.)
Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan
teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği
anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin
şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da
uygulanır.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin
tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri
tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/4 md.; İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 19/3/2015 tarihli ve E.: 2014/144, K.: 2015/29 sayılı Kararı ile.)
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/4 md.; İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 19/3/2015 tarihli ve E.: 2014/144, K.: 2015/29 sayılı Kararı ile.)
Birle şm e , d e v ir, b ö lü n m e v e şe k il d e ğiştirm e h alle ri: (1 )
Mad d e 3 6 — (De ğişik : 2 0 / 6 / 2 0 0 1 -4 6 8 4 / 2 4 m d .)
Bu Ka n u n u n t a t b ik i b a k ım ın d a n ;
a ) İk i ve y a d a h a ziy a d e h ü k m î şa h sın b ir le şm e si h a lin d e y e n i ku r u –
la n h ü k m î şa h ıs,
b ) De vir h a lin d e d e vir a la n h ü k m î şa h ıs,
c) Bö lü n m e h a lin d e b ö lü n e n h ü k m î şa h sın va r lık la r ın ı d e vr a la n
h ü k m î şa h ısla r ,
d ) Şe k il d e ğişt ir m e h a lin d e y e n i h ü k m î şa h ıs,
Bir le şe n , d e vir a lın a n , b ö lü n e n ve y a e sk i şe k ild ek i h ü k m i şa h ıs ve
şa h ısla r ın y e r in e ge çe r .
Yurt dışı çıkış tahdidi:
Madde 36 /A – (Ek: 4/6/2008-5766/5 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/165 md.)
(1 ) Bu m ad d e b aşlığı; ‘‘Birleşm e, d ev ir v e şek il d eğiştirm e h alleri’’ ik en , 2 0 / 6 / 2 0 0 1
tarih li v e 4 6 8 4 say ılı Kan u n la m etn e işlen d iği şek ild e d eğiştirilm iştir.
2488 -1
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ödeme
Ödeme zamanı ve önce ödeme:
Madde 37 – Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir.
Hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince
belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir.
Bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vadesi günüdür.
Amme borçlusu isterse borcunu belli zamanlardan önce ödiyebilir.
Taksitlerin zamanında ödenmemesi:
Madde 38 – (Mülga: 22/7/1998 – 4369/82 md.)
Ödeme yeri:
Madde 39 – Hususi kanunlarında ödeme yeri gösterilmemiş amme alacakları, borçlunun
ikametgahının bulunduğu yer tahsil dairesine ödenir.
Hususi kanunlarında ödeme yeri gösterilmiş olsun olmasın borçlunun alacaklı tahsil
dairesindeki hesabı bildirmek şartiyle diğer tahsil dairelerine de ödeme yapılabilir. Bu fıkra
gereğince yapılacak ödemeler tahsildarlara yapılamaz.(1)
Ödeme şekli, makbuz:
Madde 40 – Ödeme, alacaklı tahsil dairesinin salahiyetli ve mesul memurları tarafından
verilecek makbuz karşılığı yapılır.
(Ek fıkra: 25/12/2003-5035/3 md.) Maliye Bakanlığı, ödemenin özel ödeme şekilleri
kullanılmak suretiyle yapılması zorunluluğunu getirmeye yetkilidir. Bu yetki; tahsil daireleri,
amme alacağının türü, ödeme zamanı ve bulunduğu safhalar itibarıyla topluca veya ayrı ayrı
kullanılabilir.
Makbuz karşılığı yapılmıyan ödemelerle salahiyetli ve mesul memurlardan başkalarına
yapılan ödemeler amme alacağına mahsup edilemez.
Amme alacaklarının tahsilinde kullanılan makbuzların şeklini ilgili amme idareleri tayin
eder.
Borçlular makbuzlarını amme alacağının tahsil zamanaşımı müddeti sonuna kadar saklamaya ve salahiyetli memurlarca istendiğinde göstermeye mecburdurlar.
Makbuzun borçluya posta ile gönderilmesi gerektiği hallerde posta masrafı alacaklı amme
idaresine aittir.
Hususi kanunlarındaki makbuz verilmesinden başka şekillerde yapılan tahsilata ait hükümler mahfuzdur.
Hususi ödeme şekilleri:
Madde 41 – Maliye Vekaletinin tayin edeceği yerlerde, nevileri mezkür Vekaletçe tesbit
edilecek amme alacakları, bu Vekaletçe isimleri belirtilecek bankalar delaletiyle veya postaneler
vasıta kılınmak suretiyle ödenebilir.
(1) Bu fıkrada yer alan “bu yerin belediye sınırları dışındaki” ibaresi 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle; “diğer” şeklinde değiştirilmiştir.
2489
Maliye Vekaleti bu madde gereğince ödeme yapılmasını ihtiyar ettiği takdirde, ödemenin:
- Çizgili çek kullanılmak suretiyle,
- Mükellef hesabından aynı bankadaki ilgili vergi dairesi veya Merkez Bankası hesabına
münakale suretiyle, - Vergi dairelerinin veya Merkez Bankasının hesabı bulunan bankalara bu daireler hesabına ödeme suretiyle,
- Postaneler vasıta kılınmak suretiyle,
- (Ek: 30/7/2003-4962/2 md.) Banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak
suretiyle,
yapılmasını düzenlemeye salahiyetlidir.
(Ek: 31/1/1984 – 2975/1 md.; Değişik: 24/3/1988 – 3418/34 md.) Bankalarca tahsil edilen veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak ödenmesi gereken
paraların T.C. Merkez Bankasına aktarılması süresi, tahsil edildikleri tarihten itibaren azami 7,
kredi kartı ile yapılan ödemelerde, işlem tarihini takip eden günden itibaren azami 20, postaneler
vasıta kılınmak suretiyle yapılan ödemelerde, yapılan ödemelerin ilgili vergi dairelerine intikal
ettirilme süresi, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren azami 10 gündür.(1)
(Ek: 31/1/1984 – 2975/1 md.; Değişik: 30/7/2003-4962/2 md.) Maliye Bakanlığı bu
süreyi aşmamak üzere alacak türleri ve/veya bankalar itibarıyla farklı süreler tayin etmeye yetkilidir.
(Ek: 31/1/1984 – 2975/1 md.; Değişik: 24/3/1988 – 3418/34 md.) Bankalarca tahsil edilen veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak ödenmesi gereken
paralar süresinde T.C. Merkez Bankasına aktarılmadığı, postaneler vasıtasıyla yapılan ödemeler
süresinde vergi dairelerine intikal ettirilmediği takdirde, sözkonusu amme alacağı, tahsilatı yapan
bu kuruluşlardan gecikme zammı tatbik edilmek suretiyle tahsil edilir.(1)
(Ek: 31/1/1984 – 2975/1 md.; değişik: 24/3/1988 – 3418/34 md.) Tahsilatı yapan veya
banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımından dolayı ödeme yapması gereken banka
şube müdürleri, tahsil edilen paraların belirlenen sürelerde T.C. Merkez Bankasına aktarılmasından, postane veya posta çek merkezi müdürleri ise postane vasıta kılınarak yapılan ödemelerin
belirlenen sürelerde ilgili vergi dairelerine intikal ettirilmesinden sorumludurlar.(1) (2)
(Ek: 31/1/1984 – 2975/1 md.; Değişik: 24/3/1988 – 3418/34 md.; İptal:Ana. Mah.’nin
23/3/2004 tarihli ve E. 2001/119 , K. 2004/37 sayılı Kararı ile.)
(1) 30/7/2003 tarihli ve 4962 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle;
a) Üçüncü fıkraya, “veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak ödenmesi
gereken” ibaresi ve “kredi kartı ile yapılan ödemelerde, işlem tarihini takip eden günden itibaren
azami 20,”; beşinci fıkrasına “veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak ödenmesi gereken”; altıncı fıkrasına “veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımından dolayı ödeme yapması gereken” ibareleri eklenmiş ve işlenmiştir.
b) Dördüncü fıkrası “Maliye ve Gümrük Bakanlığı bu süreyi aşmamak üzere bankalar itibariyle farklı
süreler tayin etmeye yetkilidir.” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) Bu fıkrada yer alan “postane ve posta çek merkezleri müdürleri” ile ilgili olarak 2/3/1950 tarihli ve 5584
sayılı Kanunun Mükerrer 66 ncı maddesine bakınız.
.
2490
(Ek: 3 0 / 7 / 2 0 0 3 -4 9 6 2 / 2 m d .) Ba n k a la r a m m e a la ca k la r ın ın k r e d i
k a r t ı, b a n k a k a r t ı ve b e n ze r i k a r tla r ile ö d e n m e si sır a sın d a a m m e b o r çlu –
su n d a n k o m isy o n a la b ilir le r . Ma liy e Ba k a n lığı, k r ed i k a r t ı, b a n k a k a r t ı ve
b e n ze r i k a r t la r k u lla n ılm a k su r e t iy le y a p ıla ca k ö d e m e le r d e k o m isy o n
ö d e n m e m e si için a m m e a la ca ğın ın va d e t a r ih in d e n (b u t a r ih d a h il) a za m i
2 0 gü n ö n ce sin e k a d a r b e lir le n e ce k b ir sü r e d e ö d e m e y a p ılm a sı şa r t ın ı
ge t ir m e y e, ö d e m ele r in ; ko m isy o n su z ve y a ko m isy o n k a r şılığı y a p ılm a şe –
k ille r in d e n b ir in i ve y a h e r ik isin i b ir lik t e k u lla n d ır m a y a y e t k ilid ir . (1 )
Çe k le v e y a m ü n ak ale e m ri ile ö d e m e y e ait h u su si h ü k ü m le r:
Madde 42 – Çizgili çekle yapılan ödemeler Ticaret Kanunu hükümlerine tabidir, ancak:
- Amme alacağının ödenmesi için düzenlenen çek ilgili vergi dairesi adına, emre muharrer olmadığı kaydı ile ve bir banka üzerine çekilir. Alacağın teşhisine yaramak ve Ticaret Kanununa aykırı olmamak üzere çek üzerine dercedilecek malümatı tesbit etmeye Maliye Vekaleti
salahiyetlidir. - Çek veya münakale emrinin veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar ile yapılan
ödemenin herhangi bir sebeple tediye edilmemesi halinde amme alacaklısının borçluya karşı rücu
hakkı mahfuzdur.(2)
2 numaralı fıkra gereğince muamele yapıldığı takdirde çek veya münakale emrinin kabul
edilmemesi keyfiyeti tevsik ve bu durum münakale istiyene, keşideciye veya bunların temsilcilerine tebliğ edilerek kabul edilmiyen çek iade olunur.
Çeklerde tanzim tarihi:
Madde 43 – (Değişik: 31/1/1984 – 2975/2 md.)
Çekler tahsil dairesine, postaya veya bankaya verildiği tarihle veya en çok bir gün evvelki
tarihle tanzim edilmiş olmalıdır. Daha eski tarihli çekler kabul edilmez.
Hususi ödeme şekillerinde ödeme tarihi:
Madde 44 – (Değişik birinci fıkra: 25/5/1995 – 4108/12 md.) 41 inci maddeye göre
yapılan ödemelerde çekin tahsil dairesine veya bankaya verildiği, paranın bankaya veya postaneye yatırıldığı, banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar ile yapılan ödemelerde işlemin kartla
yapıldığı, münakale emri üzerine paranın tahsil dairesi hesabına geçtiği gün ödeme yapılmış
sayılır.(2)
42 nci maddenin 2 numaralı fıkrası hükmü mahfuzdur.
(1) 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan
“kredi kartı ile ödenmesi” ibaresi “kredi kartı, banka kartı ve benzeri kartlar ile ödenmesi” şeklinde ve
ikinci cümlesinde yer alan “kredi kartı kullanılmak” ibaresi “kredi kartı, banka kartı ve benzeri kartlar
kullanılmak” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 30/7/2003 tarihli ve 4962 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, 42 nci maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “Çek veya münakale emrinin” ibaresi, “Çek veya münakale emrinin veya banka
kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar ile yapılan ödemenin” şeklinde; 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında
yer alan” paranın bankaya veya postaneye yatırıldığı,” ibaresi, “paranın bankaya veya postaneye yatırıldığı, banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar ile yapılan ödemelerde işlemin kartla yapıldığı,” şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
2490-1
Vergi cüzdanları:
Madde 45 – (Değişik: 31/1/1984 – 2975/4 md.)
Vergi, resim gibi belli bir amme alacağı ile devamlı surette mükellef tutulanlar adına
tahakkuk ettirilen amme alacakları ile bunlardan yapılan tahsilatı göstermek üzere vergi cüzdanları düzenlenir.
Vergi cüzdanlarının fiyatını, ihtiva edeceği bilgileri, cüzdan almaya dair şekil ve esasları,
hangi vergiler hakkında uygulanacağını, kimlere verileceğini ve uygulama zamanını tespitte
Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir. Diğer amme idareleri, alacaklarının mahiyetine uygun
olarak bu cüzdanların şeklinde ve kullanılış tarzında değişiklik yapabilirler.
Vergi cüzdanı mükelleflere bedeli karşılığında verilir.
Vergi cüzdanlarındaki her türlü bilgiler tahsil daireleri tarafından, tahsile dair kayıtlar ise
tahsil daireleri, postaneler veya bankalar tarafından yazılır, imzalanır ve mühürlenir.
Tahsil daireleri, bankalar ve postaneler tarafından vergi cüzdanlarına yapılan kayıtlar
damga vergisinden muaftır.
Ödemenin ispatı:
Madde 46 – (Değişik birinci fıkra: 31/1/1984 – 2975/5 md.) Amme alacağının ödendiği,
selahiyetli ve mesul memurlar tarafından verilen makbuzlar ile tahsil daireleri, bankalar veya
postaneler tarafından vergi cüzdanlarına yazılarak, imzalanıp mühürlenen tahsile ait kayıtlarla
ispat olunabilir.
42 nci maddenin 2 numaralı fıkrası hükmü mahfuzdur.
Ödemenin mahsup edileceği alacaklar:
Madde 47 – (Değişik: 22/7/1998 – 4369/22 md.)
Amme alacağına karşılık rızaen yapılan ödemeler sırasıyla; ödeme süresi başlamış
henüz vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak,
aynı tarihte zaman aşımına uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce gelen
ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edilir. Ödemenin, alacak aslı ile fer’ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup alacağın asıl ve fer’ilerine orantılı olarak yapılır.
2491
Amme alacağına karşılık cebren tahsil olunan paralar; önce parayı tahsil eden dairenin,
artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takip konusu alacak aslı ve fer’ilerine orantılı olarak mahsup edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Tecil, tehir, gecikme zammı
Tecil:
Madde 48 – (Değişik birinci fıkra: 30/5/1985 – 3209/1 md.) Amme borcunun vadesinde
ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu
çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak
şartıyla, alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca; a m m e a la ca ğı 3 6 a y ı
geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabilir. (1)
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/6 md.) Şu kadar ki, amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri
itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı ellibin Yeni Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmadığı
takdirde teminat şartı aranılmaz. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi
zorunlu teminat tutarı ellibin Yeni Türk Lirasını aşan kısmın yarısıdır. Cumhurbaşkanı; bu tutarı
on katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye ve alacaklı amme idareleri itibarıyla bu hadler arasında farklı tutar belirlemeye yetkilidir. (2)
(Ek fıkra: 31/1/1984 – 2975/6 md.) Borcunun tecilini talep eden ancak, talepleri uygun
görülmeyerek reddedilen borçlular söz konusu borçlarını reddin tebliği tarihinden itibaren idarece
30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi içinde ödedikleri takdirde bu amme alacağı ödendiği
tarihe kadar faiz alınmak suretiyle tecil olunur.
Tecil salahiyetini kullanacak ve bu salahiyeti devredecek olanlar, Devlete ait amme alacaklarında ilgili vekiller, vilayet hususi idarelerine ait amme alacaklarında valiler, belediyelere ait
amme alacaklarında belediye reisleridir.
(Değişik fıkra: 4/6/2008-5766/6 md.) Haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca
teminat yerine geçer. Tecil edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve
borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve
buna isabet eden teminat iade edilir. Ancak, mahcuz malların değeri tecil edilen borç tutarından
az, zorunlu teminat tutarından fazla olması halinde, tatbik edilen hacizler, tecil şartlarına uygun
olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği
müddetçe kaldırılmaz. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.
–––––––––––––
(1) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle; bu fıkrada yer alan “vergi, resim, harç, ceza
tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası ve gecikme zammı alacakları iki yılı, bu alacaklar dışında kalan amme alacakları ise beş yılı” ibaresi “amme alacağı 36 ayı” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi
“Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
2492
(Değişik fıkra: 4/6/2008-5766/6 md.) Tecil salahiyetini kullanacak ve bu salahiyeti devredecek olan makamlar; tecil edilecek amme alacaklarını tür ve tutar olarak belirlemeye, amme
borçlusunun faaliyetine devam edip etmediğini esas alarak tecil edilecek alacakları tespit etmeye,
tecilde taksit zamanlarını ve diğer şartları tayin etmeye ayrıca 213 sayılı Kanuna göre Maliye
Bakanlığınca ilan edilen mücbir sebep hali kapsamındaki amme borçlularının, mücbir sebep
halinin sona erdiği tarihe kadar ödemeleri gereken amme borçları ile mücbir sebep nedeniyle
ödeme süreleri ertelenen amme borçlarını faiz alınmaksızın veya yürürlükteki faiz oranından daha
düşük faiz oranıyla tecil etmeye yetkilidir. (1)(2)
Tecil şartlarına riayet edilmemesi, değerini kaybeden teminatın veya mahcuz malların
tamamlanmaması veya yerlerine başkalarının gösterilmemesi hallerinde amme alacağı muaccel
olur. (Ek: 25/5/1995-4108/13 md.) Tecil edilen amme alacağının gecikme zammı tatbik edilmeyen alacaklardan olması halinde, ödenen tecil faizleri iade veya mahsup edilmez.
Vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının tecili:
Madde 48/A- (Ek: 18/5/2017-7020/7 md.)
Devlete ait olup Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve 213 sayılı
Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve cezalar ile bu alacaklara bağlı gecikme faizi ve
gecikme zammının vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya
çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş
olmak ve aşağıdaki şartları taşımak koşuluyla vadesi bir yılı geçmemiş alacaklar, Maliye Bakanınca 36 ayı geçmemek üzere faiz ve teminat alınarak tecil olunabilir.
Madde hükmünden yararlanacak borçlunun;
- Başvuru tarihi itibarıyla en az 3 yıl süreyle; ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması,
- Başvuru tarihinden geriye doğru 3 yıla ait vergi beyannamelerini kanuni sürelerinde
vermiş olması (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra
düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.), - Bu madde kapsamına giren ve başvuru tarihi itibarıyla vadesi 1 yılı geçmemiş borcunun
borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödenememiş olması,
şarttır. Şu kadar ki, bu madde ile 48 inci maddeye göre tecil edilen veya özel kanunlara
göre ödeme planına bağlanan borcun bulunması madde hükmünden yararlanılmasına engel teşkil
etmez.
Bu madde kapsamında tecil edilen alacaklara, 48 inci maddeye göre belirlenen oranda faiz
tatbik edilir.
–––––––––––––
(1) 31/10/2012 tarihli ve 6358 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tayin etmeye” ibaresinden sonra gelmek üzere “ayrıca 213 sayılı Kanuna göre doğal afetler nedeniyle ilan edilen mücbir sebep hali kapsamındaki amme borçlularının, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihe kadar ödemeleri gereken amme borçları ile mücbir sebep nedeniyle ödeme süreleri ertelenen amme borçlarını faiz alınmaksızın veya yürürlükteki faiz oranından daha düşük faiz oranıyla tecil etmeye” ibaresi eklenmiştir.
(2) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “doğal afetler nedeniyle”
ibaresi “Maliye Bakanlığınca” şeklinde değiştirilmiştir.
2492-1
Amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı beşyüz bin Türk
lirasını (bu tutar dâhil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmaz. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının
tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı beşyüz bin Türk lirasını aşan kısmın %25’idir.
Cumhurbaşkanı;
(1) - Teminatsız tecil tutarını; yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye, zorunlu teminat oranını %50’ye kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, yeniden kanuni orana getirmeye,
- Borçlunun çok zor durum hâlinin tespitinde kullanılmak üzere varlıklar, yükümlülükler ve nakit
akımlarını esas alan mali göstergeler ile mali durumu tespite yarayan diğer ölçütlere dayalı kriterleri belirlemeye, belirlenen kriterler çerçevesinde çok zor durum hâlini derecelendirmeye ve bu dereceleri dikkate alarak;
a) Tecil süresini 60 aya kadar uzatmaya,
b) Farklı faiz oranları belirlemeye, - Tecil edilecek gecikme zammını, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği Yurt İçi
Üretici Fiyat Endeksinin (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplatmaya, - Madde hükmünü, alacaklı diğer amme idarelerini, alacak türlerini ve uyumlu borçlu kapsamına girebilecek borçlu kriterlerini belirleyerek uygulatmaya (Devlete ait olup Maliye Bakanlığına bağlı olanlar
dışındaki tahsil dairelerince takip edilen alacaklar dâhil),
yetkilidir. Bu fıkranın (4) numaralı bendindeki yetkinin kullanılması hâlinde bu madde ile Maliye
Bakanına tanınan yetkiler 48 inci maddede tanımlanan alacaklı amme idarelerinin tecile yetkili makamları
tarafından kullanılır.
Maliye Bakanı; - Tecil edilecek amme alacağını tür ve tutar olarak belirlemeye,
- Tecilde taksit zamanlarını, ödemelerin başlayacağı ayı, tecil talep tarihini takip eden aydan başlamak üzere 12 ayı geçmeyecek şekilde belirlemeye, ödeme dönemlerini, azami altı ayda bir yapılacak şekilde
düzenlemeye, - Tecilde diğer şartları belirlemeye,
yetkilidir.
Maliye Bakanı, tecil yetkisini, sınırlarını açıkça belirtmek ve yazılı olmak şartıyla oluşturulacak tecil
komisyonlarına devredebilir. Komisyonların teşkili ile çalışma usul ve esasları Maliye Bakanınca belirlenir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi nedeniyle muaccel olan amme alacağının tecili, talep edilmesi
hâlinde en fazla iki defa geçerli sayılabilir.
Haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca teminat yerine geçer. Tecil edilen amme alacakları ile
ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler
nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminat iade edilir. Ancak, mahcuz malların değeri tecil edilen borç
tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla olması hâlinde, tatbik edilen hacizler, tecil şartlarına uygun
olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği müddetçe
kaldırılmaz. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde
kaldırılır.
–––––––––––––––––
(1) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi
“Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
2492-2
Tecil edilen amme alacağının ikimilyon Türk lirasını (bu tutar dâhil) aşmaması, mahcuz
malın 10 uncu maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan mal olması ve bu Kanuna göre belirlenmiş değerinin %50’sinden aşağı olmamak üzere satış bedelinin %50’sinin tahsil
dairesine ödenmesi şartıyla mahcuz malın satışına izin verilir. Bu takdirde, kalan tecilli borç tutarı
için zorunlu teminat tutarını karşılayacak mahcuz mal ve/veya teminat bulunması şartıyla satılan
mal üzerindeki haciz kaldırılır. Bu hüküm ikimilyon Türk lirasını aşan tecilli borçlarda, değeri
ikimilyon Türk lirasına kadar olan mahcuz mallar için uygulanır.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi hâlinde tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe
bu madde hükümlerinden, sekizinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yararlanılamaz.
Bu madde kapsamında tecil edilen amme alacakları hakkında 48 inci maddenin yedinci
fıkrası hükümleri uygulanır ve tecil edilen gecikme zammının (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanmış olması hâlinde gecikme zammı hesabı 51 inci maddeye göre düzeltilir.
Muhtelif kanunlarda vergi borcu bulunmadığına ilişkin şartları içeren hükümler çerçevesinde 48
inci maddeye yapılan atıflar bu maddeye de yapılmış sayılır.
İcranın kaza mercilerince tehiri: (1)
Madde 49 – İdarece tecil edilmiş bir amme alacağı hakkında kaza mercilerince icranın
tehiri kararı verilmişse: Kaza mercilerinin tehir müddeti tecil müddetinden az olduğu takdirde;
tecil olunan alacak icranın tehiri müddetinin sonundan tecil müddeti sonuna kadar olan müddet
içinde ve kaza mercilerinin tehiri dolayısiyle zamanında ödenmemiş borç miktariyle birlikte
yeniden taksite bağlanarak alınır. Kaza mercilerinin tehir müddeti tecil müddetinden çok ise;
evvelce yapılan tecil hükümsüzdür.
Takibatın kaza mercilerince tehiri kanuni tecil müddetini aştığı takdirde tecil müddeti
uzatılmaz.
Ölüm halinde takibin geri bırakılması:
Madde 50 – Karısı yahut kocası, kan ve sıhriyet itibariyle usul veya furuundan birisi ölen
borçlu hakkındaki takip ölüm günü ile beraber üç gün için geri bırakılır.
Borçlunun ölümü halinde terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün için
takip geri bırakılır. Üç günün bitiminde terekenin borçları için takibata devam olunur.
Mirasçılar, mirası kabul veya ret etmemişlerse bu hususta Medeni Kanundaki muayyen
müddetler geçinceye kadar takip geri bırakılır.
Gecikme Zammı, Nispet ve Hesabı:
Madde 51- (Değişik: 25/12/2003-5035/4 md.)(2)
Amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden
itibaren her ay için ayrı ayrı % 4 oranında gecikme zammı tatbik olunur. Ay kesirlerine isabet
eden gecikme zammı günlük olarak hesap edilir.
––––––––––––––
(1) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle; bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan
“iki senelik” ibaresi “kanuni” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 30/12/2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1947 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı
ile, birinci fıkrada yer alan gecikme zammı oranı her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere %1,6 olarak belirlenmiştir.
2492-3
Gecikme zammı birmilyon liradan az olamaz.
Gecikme zammı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan vergi ziyaı cezalarında
bu madde uyarınca belirlenen oranda, mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan
amme alacaklarında ise bu oranın yarısı ölçüsünde uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan amme alacaklarına gecikme zammı tatbik edilmez.
Cumhurbaşkanı, gecikme zammı oranlarını aylar itibarıyla topluca veya her ay için ayrı
ayrı, yüzde onuna kadar indirmeye, gecikme zammı oranı ile gecikme zammı asgari tutarını iki
katına kadar artırmaya, ayrıca gecikme zammı oranını aylar itibarıyla farklı olarak belirlemeye ve
gecikme zammını bileşik faiz usulüyle aylık, üç aylık, altı aylık veya yıllık olarak hesaplatmaya
yetkilidir. (1)
Gecikme zammında tatbik müddeti ve diğer hükümler:
Madde 52 – (Değişik: 31/1/1984 – 2975/8 md.)
Gecikme zammının tatbik müddeti, amme alacağının tecilinde tecilin yapıldığı, iflas
halinde iflasın açıldığı, aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan müddettir.
Gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesi gerekmez.
Aslın ödenmiş olması gecikme zammının takip ve tahsiline mani değildir.
Köylerde gecikme zammı:
Madde 53 – (Değişik birinci fıkra: 26/11/1980 – 2347/5 md.) Maliye Bakanlığınca tespit
ve ilan edilecek vergiler hariç olmak üzere belediye sınırları dışındaki köylerde tahsildarlar tarafından tahsil olunan amme alacakları ödeme süresi içinde ödenmediği takdirde bunlar için yalnız
% 10 gecikme zammı uygulanır.
Ödeme müddeti geçmiş olmasına rağmen tahsildarların gidemediği köylerdeki borçlulara
bu zam, tahsildarın ilk uğradığı zaman içinde borçlarını ödemedikleri takdirde tatbik olunur.
İKİNCi KISIM
Amme alacağının cebren tahsili
BİRİNCİ BÖLÜM
Cebren tahsil ve takip esasları
Cebren tahsil ve şekilleri:
Madde 54 – Ödeme müddeti içinde ödenmiyen amme alacağı tahsil dairesince cebren
tahsil olunur. Cebren tahsil aşağıdaki şekillerden herhangi birinin tatbikı suretiyle yapılır: - Amme borçlusu tahsil dairesine teminat göstermişse, teminatın paraya çevrilmesi yahut
kefilin takibi, - Amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi,
- Gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının istenmesi.
–––––––––––––––––
(1) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi
“Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
2493
Ödeme emri:(1)
Madde 55 – Amme alacağını vadesinde ödemiyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri
veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir “ödeme emri” ile tebliğ olunur.(1)
Ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödemediği veya mal bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve borçlunun
mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe
aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur. Ayrıca, borçlunun 114 üncü maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik
edilecek olan ceza bu ödeme emrinde kendisine bildirilir.
Belediye hududu dışındaki köylerde bulunan borçlulara ödeme emirleri muhtarlıkça tebliğ
olunur. Ödeme emirlerinin muhtarlığa tevdii tarihinden itibaren 15 gün içinde tebligat yapılmadığı takdirde ödeme emirleri tebliğ edilmemiş olan borçluların isimleri ödeme emri hüküm ve mahiyetindeki bir “ödeme cetveline” alınarak borçlular borçlarını ödemeye ve mal bildiriminde
bulunmaya çağırılırlar. Ödeme cetveli köy ihtiyar kurulu kapısına bir örneği de köyde herkesin
görebileceği umumi bir mahalle 10 gün müddetle asılmak suretiyle tebliğ olunur ve cetvelin
asıldığı köy muhtarlığınca münadi vasıtasiyle ilan olunur. Cetvel asılırken ve indirilirken keyfiyet
muhtarlıkça zabıt varakasiyle tesbit edilir. Cebren tahsil ve takip ödeme emrinin tebliği veya
ödeme cetvelinin indirilmesi tarihinde başlamış olur.
Borcunu vadesinde ödemiyenlere ait malları elinde bulunduran üçüncü şahıslardan bu
malları 15 gün içinde bildirmeleri istenir.
Teminatlı alacaklarda takip: (1)
Madde 56 – Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 15 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer
şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya bildirilir. 15 gün içinde borç ödenmediği
takdirde teminat bu kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil edilir.
Kefil ve yabancı şahıs veya kurumlar mümessillerini takip:
Madde 57 – Kefil ve yabancı şahıs veya kurumların mümessilleri bu kanun hükümlerine
göre ve aynen asıl borçluların tabi tutuldukları usullerle takip olunur.
Ödeme emrine itiraz:
Madde 58 – Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya
kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde
alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu
hükümleri tatbik olunur.(2)
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi
lazımdır, aksi halde itiraz edilmemiş sayılır.
(Mülga üçüncü fıkra: 28/1/2010-5951/1 md.)
İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7 gün içinde karara bağlamak mecburiyetindedir.
İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.
İtiraz komisyonlarının bu konudaki kararları kesindir.
––––––––––––––––
(1) 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile bu maddelerde yer alan “7” ibareleri “15”
olarak değiştirilmiş olup aynı Kanunun 123 üncü maddesi uyarınca söz konusu değişiklikler 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
(2 ) 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile bu fıkrada yer alan “7” ibaresi “15”
olarak değiştirilmiş olup aynı Kanunun 123 üncü maddesi uyarınca söz konusu değişiklik 1/1/2018 tarihinde
yürürlüğe girmiştir.
2494
Borcun tamamına bu madde gereğince vakı itirazların tamamen veya kısmen reddi halinde, borçlu ret
kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir.(1)
Borcun bir kısmına karşı bu madde gereğince vakı itirazlar mal bildiriminde bulunma müddetini
uzatamaz.
Mal bildirimi:
Madde 59 – Mal bildirimi, borçlunun gerek kendisinde, gerekse üçüncü şahıslar elinde bulunan mal,
alacak ve haklarından borcuna yetecek miktarın, nevini, mahiyetini, vasfını, değerini ve her türlü gelirlerini
veya haczi kabil mal veya geliri bulunmadığını ve yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını ve buna nazaran
borcunu ne suretle ödiyebileceğini yazı ile veya sözle tahsil dairesine bildirmesidir.
(Değişik: 26/11/1980 – 2347/6 md.) Köylerde mal bildirimi, Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan
edilecek vergiler dışında kalan amme borçları için köy muhtarlığına da yapılabilir.
Sözle bildirim halinde kayfiyet bir zabıtla tesbit edilir. Her iki halde bildirimin yapıldığına dair amme
borçlusuna pulsuz makbuz verilir.
Mal bildiriminde bulunmıyanlar:(2)
Madde 60 – (Değişik: 13/6/1963 – 251/2 md.)
Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 15 günlük müddet içinde borcunu ödemediği ve mal
bildiriminde de bulunmadığı takdirde mal bildiriminde bulununcaya kadar bir defaya mahsus olmak ve üç ayı
geçmemek üzere hapisle tazyik olunur.
Hapisle tazyik kararı, ödeme emrinin tebliğini ve 15 günlük müddetin bitmesini mütaakıp tahsil
dairesinin yazılı talebi üzerine icra tetkik mercii hakimi tarafından verilir.
Bu kararlar Cumhuriyet Savcılığınca derhal infaz olunur.
İcra tetkik mercii hakimi tarafından verilen hapsen tazyik kararları her türlü harc ve resimden muaftır.
Mal edinme ve mal artmaları:
Madde 61 – Mal bildiriminde, malı olmadığını gösteren veyahut borca yetecek kadar mal göstermemiş olan borçlu, sonradan edindiği malları ve gelirindeki artmaları, edinme ve artma tarihinden başlıyarak 15
gün içinde tahsil dairesine bildirmeye mecburdur.
Haciz:
Madde 62 – Borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tesbit edilen borçlu veya
üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına
yetecek miktarı tahsil dairesince haczolunur.
(Ek fıkra: 16/7/2004-5228/12 md.) Maliye Bakanlığı amme alacaklarının takibinde haczolunacak
malların tespiti amacıyla yapılacak mal varlığı araştırmasının şekli, alanı ve kapsamı ile araştırma yapılacak
amme alacaklarının türü ve tutarını belirlemeye yetkilidir. Bu yetki alacaklı amme idaresi itibarıyla da kullanılabilir.
Borçlu tarafından başkasının olduğu beyan veya üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz veya istihkak
iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.
Ancak haczolunan gayrimenkul artırmaya çıkarılmadan, borçlu, borcun itfasına yetecek menkul mal
veya vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse gayrimenkul üzerinde haciz baki kalmak üzere gösterilen menkul
veya alacak da haczolunur.
Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan gayrimenkulün idare ve işletmesine ve hasılat ve menfaatlerine
tahsil dairesi müdahale etmez.
Tahsil dairesi alacaklı amme idaresi ile borçlunun menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle
mükelleftir.
––––––––––––––––
(1) 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile bu fıkrada yer alan “7” ibaresi “15” olarak
değiştirilmiş olup aynı Kanunun 123 üncü maddesi uyarınca söz konusu değişiklik 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
(2) 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile bu maddede yer alan “7” ibareleri “15”
olarak değiştirilmiş olup aynı Kanunun 123 üncü maddesi uyarınca söz konusu değişiklikler 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
2495
Diğe r h ak ların p aray a çe v rilm e si:
Madde 63 – Tahsil dairesi, borçlunun haklarını tasfiye bakımından onun haiz olduğu
bütün salahiyetleri kullanarak bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi malların paraya çevrilebilir hale gelmesini genel hükümler
dairesinde sağlar. Bu suretle paraya çevrilebilir hale gelen mallar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik olunur.
Haciz varakası:
Madde 64 – (Değişik birinci fıkra: 25/5/1995 – 4108/14 md.) Haciz muameleleri, tahsil
dairelerince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin, mahalli en büyük memuru veya tevkil edeceği memur tarafından tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılır.
Bu varakaların şekli ve ihtiva edeceği bilgiler Maliye Vekaletince belirtilir.
Köylerde haciz:
Madde 65 – Köylerde ve Köy Kanunu tatbik edilen bucaklarda menkul mal haczi haciz
varakası üzerine köy ihtiyar kurullarınca yapılır.
(Değişik: 26/11/1980 – 2347/7 md.) Bu yerlerde gerek görülen hallerde Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek vergiler için muhtarın veya ihtiyar kurulu üyelerinden birinin huzuriyle tahsil dairesine menkul mal haczi yaptırmaya o mahallin en büyük mal memuru yetkilidir.
Borçlu elinde haczedilen mallara karşı istihkak iddiaları:
Madde 66 – Borçlu, elinde bulunan bir malı üçüncü şahsın mülkü veya rehni olarak
gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, haczi yapan memur bunu haciz zaptına geçirir. Keyfiyet, iddia borçlu tarafından
yapılmışsa üçüncü şahsa, üçüncü şahıs tarafından yapılmışsa borçluya bildirilir.
Tahsil dairesi, haciz zaptını aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde iddiayı reddetmediği
takdirde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Üçüncü şahıs, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün
içinde itiraz etmediği takdirde istihkak iddiası dinlenmez.
İstihkak iddiası tahsil dairesince kabul edilmez veya borçlu tarafından istihkak iddiasına
itiraz edilirse, 7 gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumu tahsil dairesince üçüncü şahsa
bildirilir. Müddetinde dava açılmadığı takdirde istihkak iddiasından vazgeçilmiş sayılır.
Üçüncü şahıs elinde haczedilen mallara karşı istihkak iddiaları:
Madde 67 – Haczedilen mal borçlunun elinde olmayıp da; mal üzerinde mülkiyet veya
rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs elinde ise keyfiyet, haczi yapan memur tarafından haciz
zaptına geçirilir. Malın borçluya ait olduğu iddiasında bulunan tahsil dairesi keyfiyeti alacaklı
amme idaresine bildirir. Alacaklı amme idaresi bildirme tarihinden itibaren 15 gün içinde dava
açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul edilmiş sayılır.
Borçlu ile birlikte ikamet etmekte olan şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu
takdirde mal borçlunun elinde sayılır.
İstihkak iddiaları ile ilgili diğer hükümler:
Madde 68 – İstihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal
mahkemesi salahiyetlidir. İstihkak davaları diğer işlere takdimen görülür.
2496
Davacı takibin tehirini istediği takdirde kendisinde mevcut delillerin mahiyetine göre ve
muhtemel zarara karşı kafi teminat alınmak suretiyle takibin tehirine mahkemece karar verilebilir.
İstihkak davası üzerine takibin tehirine karar verilir ve neticede dava reddolunursa, dava
mevzuunu teşkil eden mahcuz malın değerinin % 10 u tutarında tazminat hükmolunur.
Amme idareleri arasında hacze iştirak:
Madde 69 – Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi tarafından yapılan hacizlere, amme
alacağı bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olmak şartiyle, haczedilen mallardan herhangi
biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir.
Hacze iştirak halinde, hacizli malın bedelinden ilk önce haczi yapan dairenin alacağı
tahsil olunur. Artanı hacze iştirak tarihi sırası ile alacaklarına mahsup edilmek üzere, hacze iştirak
eden dairelere ödenir.
Haczedilemiyecek mallar:
Madde 70 – Aşağıda gösterilen mallar haczedilemez: - (Değişik: 4/5/1994 – 3986/16 md.) 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahalli idarelerin malları hariç
olmak üzere Devlet malları ile hususi kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar. - Borçlunun şahsı ve mesleği için gerekli elbise ve eşyası ile, borçlu ve ailesine gerekli
olan yatak takımları ve ibadete mahsus kitap ve eşyası, - Vazgeçilmesi kabil olmıyan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eşyası,
- Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimleri için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve taşıtları ve diğer teferruat ve tarım aletleri; çiftçi değilse sanat ve mesleği için gerekli olan
alet ve edevatı ve kitapları; arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük taşıt sahiplerinin ancak geçimlerini
sağlıyan taşıt vasıtaları, - Borçlu veya ailesinin geçimleri için gerekli ise, borçlunun tercih edeceği bir süt veren
mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları, - Borçlu ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ile;
a) Borçlu çiftçi ise ayrıca gelecek mahsul için gerekli olan tohumluğu,
b) Borçlu bağ, bahçe veya meyva ve sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimleri için zaruri olan bağ, bahçe ve bu işler için gerekli bulunan alat ve edevatı, malzemesi ve fide ve
tohumluğu,
c) Geçimi hayvan yetiştirmeye munhasır olan borçlunun kendisinin ve ailesinin geçimleri
için zaruri olan miktarda hayvan ile bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları, - Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan emekli aylıkları ile,
bu kabil kimselerin dul ve yetimlerine bağlanan aylıklar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış ikramiyeleri, - Bir yardım sandığı veya derneği tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan aylıklar,
- Vücut ve sağlık üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak zarar görenin kendisi
veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi gereken paralar, - Askerlik malüllerine, şehit yetimlerine verilen harb malüllüğü zammı ile, 1485 sayılı
kanun gereğince verilen tekel beyiyeleri, - Borçlunun haline münasip evi “ancak evin değeri fazla ise bedelinden haline münasip
bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabilir”,
2497 - (Değişik: 26/11/1980 – 2347/8 md.) Harcırah Kanununa göre yapılan ödemeler,
- (Ek: 26/11/1980-2347/8 md.) 2022 sayılı Kanun uyarınca bağlanan aylıklar.
Kısmen haczedilebilen gelirler:
Madde 71 – (Değişik: 26/11/1980 – 2347/9 md.)
Aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirler kısmen
haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların üçte birinden çok dörtte birinden az olamaz.
Asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin onda birinden fazlası haczolunamaz.
Yetişmemiş mahsullerin haczi:
Madde 72 – Yetişmemiş her nevi toprak ve ağaç mahsulleri, yetişmeleri zamanından
geriye doğru iki ay içinde haczolunabilir. Bu suretle haczedilmiş olan mahsullerin borçlu tarafından başkasına devri, haczi yapan tahsil dairesine karşı hükümsüz olup takibatın devamına engel
olmaz.
Bu hüküm alacağı gayrimenkul rehni ile sağlanmış olan alacaklının, mütemmim cüz’ü
olarak gayrimenkulün yetişmemiş mahsulleri üzerinde haiz olduğu hakkı kaldırmaz. Şu kadar ki,
alacaklı rehnin paraya çevrilmesi için mahsullerin yetişmesinden önce takip isteğinde bulunmuş
olmalıdır.
Haczin neticeleri:
Madde 73 – Borçlu, alacaklı amme idaresinin muvafakatini almaksızın hacizli mallarda
tasarrufta bulunamaz. Haczi koyan tahsil dairesi buna aykırı hareketin cezayi mucip olduğunu
borçluya ihtar eder.
Haczedilmiş olan mal üzerinde üçüncü şahsın zilyedlik hükümlerine istinaden hüsnüniyetle elde ettiği haklar mahfuzdur.
Hüsnüniyet kaidelerine aykırı olarak hacizli mal üzerinde üçüncü şahsın elde ettiği hakların, alacaklının haczi ile o mala taallük eden haklarını ihlal ettiği nispette butlanına mahkemece
hükmolunur.
Paraya çevirme:
Madde 74 –elde edilen her türlü mallar satılarak paraya çevrilir.
Satıştan elde edilen bedelden, takip masrafları ve takip edilen amme alacağı düşüldükten
sonra geriye kalan kısım borçlunun ödeme zamanı gelmiş veya muacceliyet kesbetmiş borçlarına
mahsup edilir ve artanı, hacze iştirak etmiş başka daire yoksa borçluya verilir, hacze iştirak etmiş
başka daire varsa, artan kısımdan evvela bu dairelerin alacakları ayrıldıktan sonra, bakıyesi
borçluya verilir.
Satıştan elde edilecek bedelin amme alacağından önce ödenmesi gereken borçlarla, takip
giderlerini geçmiyeceği kesin olarak biliniyorsa, hacizli malın satışını tahsil dairesi tehir edebilir.
Şu kadar ki, alacağı amme idaresi alacağından önce gelenlerin takip hakları mahfuzdur.
2498
Bazı hallerde haczin kaldırılması
Madde 74/A – (Ek:21/3/2018-7103/2 md.) (1)
Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince haczedilen mal üzerindeki hacizler aşağıdaki
şartların sağlanması halinde kaldırılır. - Mahcuz malın bu Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan mallardan olması.
- Mahcuz mala biçilen değer ile %10 fazlasının, ilk sırada haciz tatbik eden tahsil dairesine ödenmesi (Şu kadar ki, madde kapsamında ödenecek tutar, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerine olan ödeme zamanı gelmiş, tecil edilmiş veya muacceliyet kesbetmiş borçların toplamından fazla olamaz.). - Mahcuz mala ilişkin takip masraflarının ayrıca ödenmesi.
- Hacze karşı dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi.
Haczedilen malın değer tespiti bu Kanun hükümlerine göre yapılır. Ancak, menkul mallar
için her halükarda tahsil dairesince bilirkişiye değer biçtirilir.
Bu madde kapsamında haczin kaldırılması halinde aynı mala, haczin kaldırıldığı tarihten
itibaren üç ay müddetle Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince, bu Kanunun 13 üncü maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, haciz tatbik edilemez. Bu hüküm, haczi kaldırılan malın
üçüncü şahıslar tarafından amme borçlusu lehine teminat olarak gösterilen mal olması halinde,
üçüncü şahsın bu Kanun kapsamına giren borçları için uygulanmaz.
Bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunarak hacze karşı açtığı davalardan vazgeçen borçlunun, haczi kaldırılan mal ile ilgili açtığı davalar mahkemelerce incelenmez;
herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılır.
Tahsil edilen paralar, söz konusu malın aynından doğan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı fer’i alacaklar ile vergi cezalarına, mahcuz mala haciz tatbik etmiş dairelerin sırasıyla;
takip konusu olan, muaccel hale gelmiş bulunan, ödeme zamanı gelmiş henüz vadesi geçmemiş
olan ve tecil edilmiş bulunan alacaklarına, haciz sırasına göre mahsup edildikten sonra haciz
tatbik etmemiş dairelerin bu fıkrada belirtilen alacaklarına garameten taksim edilir.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.
Aciz hali:
Madde 75 – Yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya bulunan
malların satış bedeli borcunu karşılamadığı takdirde borçlu aciz halinde sayılır.
Yapılan takip safhalariyle bakıye borç miktarı bir aciz fişinde gösterilerek aciz hali tesbit
olunur.
A cz in n e t ice le ri:
Madde 76 – Aciz halindeki borçlu hakkında teminat ve faiz aranmadan 48 inci madde
hükmü tatbik olunabilir.
Alacaklı tahsil dairesi aciz halindeki borçlunun mali durumunu zamanaşımı süresi içinde
devamlı olarak takip eder.
(1) 21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanunun 93 üncü maddesiyle, bu maddenin 27/3/2018 tarihini izleyen
aybaşında yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
2498-1
İKİNCİ BÖLÜM
Menkul malların haczi ve satışı
Menkul malların haczi:
Madde 77 – Her türlü menkul mallar cins ve nevileri, vasıfları, alametleri, sayı ve miktarları ve tahmin edilen değerleri haciz zaptında tesbit edilmek suretiyle haczolunur.
(Ek fıkra: 16/6/2009-5904/24 md.) Resmi sicile kayıtlı olan menkul malların haczi, sicillerine işlenmek üzere sicilin tutulduğu daireye tebliğ edilmek suretiyle de yapılır. Tahsil
dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi
vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligata elektronik ortamda
cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Haciz sırasında bulunacaklar ve haciz zaptı:
Madde 78 – Haciz sırasında borçlu veya zilyed veya bunların; vekilleri, işçi, müstahdem
veya aileleri efradından birisi kendilerini temsilen bulunur. Bunlar haciz yerinde bulunmaz veya o
sırada bulundurulmaları sağlanamazsa gıyapta haciz yapılır. Gıyapta yapılan hacizlerde zabıta
memuru veya muhtar veya ihtiyar kurulu üyelerinden biri veya borçlunun veya zilyedin komşularından iki kişi hazır bulundurulur.
Tanzim edilen haciz zaptında, hacze esas olan haciz varakasının tarih ve numarası, haczin
yapıldığı yer, gün ve saat, haczedilen malların neler olduğu, tahmin edilen değerleri, haciz sırasında bulunan kimseler, varsa üçüncü şahısların iddiaları vesair lüzumlu hususlar belirtilir, hazır
bulunanlarca imzalanarak haciz işi tamamlanır.
Gıyapta yapılan hacizlerde zaptın bir örneği borçlu veya zilyede derhal tebliğ olunur.
Güneş battıktan doğuncaya kadar ve tatil günlerinde haciz yapılamaz. Tatil günlerinde
veya geceleri çalışılan yerlerde yapılacak hasılat haczi ile borçlunun mal kaçırdığının anlaşıldığı
haller bu hükümden müstesnadır.
Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi:
Madde 79 – (Değişik: 30/3/2006 – 5479/5 md.)
Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret,
kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan
üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları
ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır.
Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil
dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde
bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna
verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil
dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü
şahsa bildirilir. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da
alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların
elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
2498-2
Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri; amme borçlusunun hak ve alacaklarının
bulunabileceği bankaların şubelerine doğrudan veya mahallindeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ
edileceği gibi Maliye Bakanlığınca belirlenecek tutarın üzerindeki alacaklar için doğrudan bankaların genel müdürlüklerine de tebliğ edilebilir. Haciz bildirisi bankanın genel müdürlüğüne de
tebliğ edilmiş ise tüm şubelerini kapsayacak şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü bankanın
genel müdürlüğüne aittir.
Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın
telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak
bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin
tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun
10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar
verilebilir. Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz varakasına dayanılarak haczedilir.
Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, takip işlemlerinin durdurulması
hakkında kararı veren mahkeme tarafından çözümlenir. Davasında haksız çıkan üçüncü şahıs
aleyhine, haksız çıktığı tutarın % 10’u tutarında ayrıca inkâr tazminatına hükmedilir.
Bu Kanun uyarınca kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açıp itirazında kısmen veya tamamen haksız çıkan üçüncü şahıs hakkında, menfi tespit davasının lehine sonuçlanması veya asıl amme borçlusunun takip konusu amme alacağını tamamen ödemiş olması halinde,
bu Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Üçüncü şahıs, haciz bildirisi üzerine yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine itiraz ettiği
takdirde, alacaklı amme idaresi bir yıl içinde, üçüncü şahsın yaptığı itirazın aksini genel mahkemelerde açacağı davada ispat ederek, üçüncü şahsın İcra ve İflas Kanununun 338 inci maddesinin
birinci fıkrasına göre cezalandırılmasını ve borçlu bulunduğu tutarın ödenmesine hükmedilmesini
isteyebilir.
Menkul malların aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde değeri ödenir. Üçüncü şahısların genel hükümler gereğince asıl borçluya rücu hakları saklıdır.
Zor kullanma:
Madde 80 – Haciz tatbikında istendiği takdirde, kilitli ve kapalı mahallerin açılması ve
her türlü eşyanın gösterilmesi mecburidir.
2499
Gerekirse bu yerler zorla açtırılır, kilit ve her türlü tertipler kırılabilir. Haczolunan malların zorla alınmasında hal ve durumun gerektirdiği her türlü zora başvurulabilir.
Borçlunun üzerinde haczi kabil kıymetli mallar bulunduğu ve kendisi bunları rızasiyle
teslim etmediği veya üzerinde sakladığı takdirde şahsına karşı da zor kullanılır.
Hacizde değerleme:
Madde 81 – Haczedilen mallara haczi yapan memur tarafından değer biçilir, borçlunun
müracaatı üzerine veya tahsil dairesince lüzum görüldüğü takdirde yeniden bilirkişiye değer
biçtirilir.
Haczedilen menkul malların korunması:
Madde 82 – Haczedilen para, kıymetli maden, mücevher, ticari senet, hisse senedi ve
tahvil gibi menkul mallar kaybolmalarını ve değiştirilmelerini önliyecek tedbirler alınarak tahsil
dairelerince muhafaza olunur.
Sair menkul mallar uygun bir yerde muhafaza altına alınır veya güvenilir bir şahsa veyahut güvenilir bir şahsın kefaleti altında borçlunun veya zilyedin kendisinde bırakılır.
Menkul malları koruyacak olanların mecburiyet ve mesuliyetleri:
Madde 83 – Borçlular, zilyedler, güvenilir şahıslar 82 nci madde gereğince kendilerine
bırakılan malları, alacaklı amme idarelerince yapılacak ilk talep üzerine derhal ve kendilerine
teslim edildiği zamanki durumları ile geri vermek mecburiyetindedirler.
Bu mecburiyeti yerine getirmiyenler, haklarında yapılacak ceza takibinden başka, bu
malların kendilerine atfolunamıyacak bir sebepten dolayı telef veya zayi olduğunu ispat edemedikleri takdirde, geri verilmiyen malların değerleri tutarınca borçlu sayılıp bu kanun hükümleri
gereğince takip olunurlar.
Menkul malların satışı:
Madde 84 – Menkul mallar tahsil dairelerince, köylerde ihtiyar kurullarınca haciz yapıldığı tarihin üçüncü gününden itibaren üç ay içinde satışa çıkarılır.
Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle muhafazasına imkan olmıyan veyahut beklediği
takdirde mühim bir değer düşüklüğüne uğraması muhtemel bulunan malların paraya çevrilmesine
derhal başlanabilir.
Satış şekli, artırma ve ilan:
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 22/7/1998 – 4369/ 23 md.) Menkul mallar, tahsil
dairelerinin satış mahallinde açık artırma ve peşin para ile satılır. Tahsil dairesince uygun görülmesi halinde, artırma malın mahallinde de yapılabilir. Açık artırma ile satışa çıkarılan mal, artırma sonunda üç defa yüksek sesle duyurulduktan sonra en çok artırana ihale edilir. Bozulma,
çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da beklediği zaman önemli bir
değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar en uygun yerde pazarlıkla, borsası bulunan mallar
ilgili borsada satılabilir. İlk artırmada satılamayan malların ikinci artırması bir başka il veya ilçede yapılabilir.
Gerekli hallerde artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat, satılacak malların nevi ve evsafı
önceden ilan olunur.
İlanın şekli, artırmanın tarzı, yeri ve günü alacaklı amme idaresinin ve borçlunun menfaatine en uygun gelen şekil göz önünde tutularak alacaklı amme idaresince tesbit olunur.
Satılan mal, bedeli alınmadan teslim edilmez. Tahsil dairesi mal bedelinin ihale gününü
takip eden günden itibaren üç gün içinde ödenmesi için mühlet verebilir.
2500
Bir kısım malların satışı ile amme alacağı karşılandığı takdirde geriye kalan malların satışından
vazgeçilir ve bunlar üzerindeki haciz kaldırılır.
Müşterinin malı almaktan vazgeçmesi:
Madde 86 – Müşteri malı almaktan vazgeçer veya verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermezse
mal ikinci defa artırmaya çıkarılır ve en çok artırana ihale olunur. Mal birinci defa kendisine ihale olunan
kimseden, iki ihale arasındaki fark ve diğer zararlar ve % 5 faiz, veya ikinci ihalede talip çıkmaması sebebiyle
ihale yapılamadığı takdirde birinci ihale bedeli ve diğer zararlar ve % 5 faiz, ayrıca bir hüküm alınmasına
hacet kalmaksızın bu kanun hükümlerine göre tahsil edilir ve o mal için idarece yapılan her nevi masraflar
alınmak suretiyle mal kendisine terkolunur. Mal bedeli ihale yapılan şahıstan tahsil edilemediği müddetçe asıl
borçlunun borçlu sıfatı devam eder.
Satılamıyan menkul mallar:
Madde 87 – Haczedilen menkul mallara verilen bedel 81 inci maddede tesbit olunan değerin % 75
inden aşağı olursa veya hiç alıcı çıkmazsa, ilk artırma tarihinden başlıyarak 15 gün içinde uygun görülen
zamanlarda bu mallar tekrar satışa çıkarılır. Bu ikinci artırmada verilen bedel ne olursa olsun satış yapılır.
Menkul mallar yerinde veya başka yere götürüldüğü halde yine satılmaz veya taşıma giderlerinin
çokluğu yüzünden başka yere götürülmesi uygun görülmezse yukardaki 15 günlük sürenin bitmesinden itibaren 6 ay içinde pazarlıkla satılır. Bu suretle de satılamadığı takdirde haczedilen mallar borçluya geri verilebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Gayrimenkul malların haczi ve satışı
Gayrimenkul malların, gemilerin haczi:
Madde 88 – Her türlü gayrimenkul malların, gemilerin haczi sicillerine işlenmek üzere haciz keyfiyetinin tapuya veya gemi sicillerinin tutulduğu daireye tebliğ edilmesi suretiyle yapılır.(Ek cümleler:
16/6/2009-5904/25 md.) Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da
alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik
ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Gayrimenkul haczi, bunların hasılat ve menfaatlerine de şamildir. Ancak borçlunun başkaca bir geliri
yoksa kendisinin ve ailesinin geçimleri için kafi miktarda mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip
miktarı borçluya bırakılır.
Alacaklı tahsil dairesi, haczedilen gayrimenkul ve gemilerin idaresi ve işletilmesi, menfaat ve hasılatın toplanması için gereken tedbirleri alır.
Haczin rehinli alacaklılara bildirilmesi:
Madde 89 – Gayrimenkul haczinde, gayrimenkul kendilerine rehnedilmiş olan alacaklılara tapu
dairesince hacizden haber verilir.
Satış ve satış komisyonları:
Madde 90 – Gayrimenkuller, satış komisyonlarınca açık artırma ile satılır.Satış komisyonu, il ve
ilçelerde en büyük mal memurunun veya tevkil edeceği zatın reisliği altında belediye meclisi tarafından kendi
azası arasından seçilmiş bir zat ile alacaklı amme idaresinin salahiyetli bir memurundan ve gayrimenkulün
bulunduğu yer tapu sicil muhafızı veya tevkil edeceği zattan teşekkül eder.(1)
Gayrimenkullere değer biçme:
Madde 91 – Satışa çıkarılacak gayrimenkullere bilirkişinin mütalaası alınmak suretiyle satış komisyonu tarafından rayiç değer biçilir.
(1) 28/3/2007 tarihli ve 5615 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle bu maddede yer alan “gayrimenkulün
bulunduğu yer tapu sicil muhafızından teşekkül eder.” ibaresi “gayrimenkulün bulunduğu yer tapu sicil
muhafızı veya tevkil edeceği zattan teşekkül eder.” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
2501
Gay rim e n k u lle rin sat ış şart n am e si:
Madde 92 – Tahsil dairesi, satılacak gayrimenkul için aşağıdaki kayıtları ihtiva eden bir
şartname tanzim eder:
- Gayrimenkul malikinin adı, soyadı ve adresi,
- Gayrimenkulün bulunduğu mahalle, sokak ve kapı numarası, durumu ve hususi vasıfları,
- Gayrimenkulün artırmaya esas olarak biçilen rayiç değeri,
- % 7,5 nispetindeki teminat tutarı,
- Gayrimenkul üzerindeki henüz vadesi gelmemiş rehinler hakkında gerekli bilgilerle,
satışın, gayrimenkul üzerindeki irtifak hakları, gayrimenkul mükellefiyetleri, ipotekler, ipotekli
borç senetleri, irat senetleriyle birlikte yapılacağı, - Gayrimenkulün rehni suretiyle sağlanmış muaccel borçlar varsa bunların müşteriye
devredilmeyip satış bedelinden tercihan ödeneceği, - Ne gibi giderlerin alıcıya ait olacağı.
Gayrimenkul satışında ilan:
Madde 93 – Alacaklı tahsil dairesi gayrimenkul satışını, artırma tarihinden en az 15 gün
önce başlamak şartiyle ilan eder. İlanların yer, müddet ve şekillerine ait umumi esaslar Maliye
Vekaletince tayin olunur.
İlanda, satışın yapılacağı yer, gün, saat ve satılacak gayrimenkulün durumu ile vasıfları
gösterilir.
İlanın birer örneği, borçluya, vekil veya mümessiline ve gayrimenkulün tapu sicilinde
hakkı kayıtlı bulunanlardan adresi belli olanlara tebliğ olunur.
Gayrimenkul mallarda artırma ve ihale:
Madde 94 – Artırmaya iştirak edeceklerden gayrimenkule biçilmiş rayiç değerin % 7,5 u
nispetinde 10 uncu maddenin 1 ila 4 üncü bentlerinde yazılı teminat alınır.
Gayrimenkul artırma sonunda, üç defa bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale olunur. Şu
kadar ki, artırma bedeli gayrimenkul için biçilmiş olan değerin % 75 ini bulmak lazımdır. Şayet
amme alacağına ruçhanı olan diğer alacaklar bu gayrimenkul ile temin edilmiş ise, artırma bedelinin, bu suretle ruçhanı olan alacakların tutarından fazlaya çıkması ve yapılmış ve yapılacak masrafları da karşılaması şarttır.
Gayrimenkulün rehni suretiyle sağlanmış muaccel borçlar alıcıya devredilmez, satış bedelinden ödenir.
Haczedilen gayrimenkullerin ayrılması mümkün olup da bir kısmının bedeli amme alacağını karşılamaya yettiği takdirde, borçlu yazı ile istemedikçe artan kısım satılmaz. Gerekirse tapu
dairesine satılacak kısım tefrik ettirilir.
İhale kararının bir örneği borçluya veya vekil veya mümessiline ve gayrimenkulün tapu
sicilinde hakkı kayıtlı bulunanlardan adresi belli olanlara tebliğ olunur.
Artırmanın uzatılması:
Madde 95 – Artırmada yukardaki maddede yazılı miktar elde edilmemiş ise, en çok
artıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle artırma 7 gün daha uzatılır. 7 nci günü aynı saatte gayrimenkul en çok artırana ihale edilir. Evvelce yapılan ilanda bu hususlar belirtilir. Şu kadar ki,
ruçhanlı alacaklı bulunduğu takdirde ihale bedelinin ruçhanlı alacakla birlikte masrafları da aşması şarttır, aşmazsa satış yapılmaz.
2502
İh ale n in y ap ılam am ası:
Madde 96 – Artırmalarda istekli çıkmadığı veya teklif edilen bedel 95 inci maddede
yazılı olduğu üzere ruçhanlı alacakla, masrafları aşmadığı takdirde amme idaresince teferruğ
edilinceye kadar gayrimenkul üzerindeki haciz devam eder.
Bu müddette tahsil dairesine her hangi bir istekli müracaat ettiği takdirde, bu müracaat
alacaklı amme idaresince uygun görülmek şartiyle, satış için 7 günlük bir ilan yapılarak gayrimenkul 95 inci madde hükümleri dairesinde en çok artırana ihale olunur. Gayrimenkul teferruğ
edilinceye kadar bir istekli çıkmadığı takdirde tahsil dairesi mahcuz malı uygun gördüğü zamanlarda satışa çıkarabilir. Bu takdirde satış ve ilan hakkında yukardaki hükümler ve ihale için de 95
inci madde hükümleri tatbik olunur.
Gayrimenkul satış bedelinin tahsili:
Madde 97 – Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde
parayı vermezse ihale kararı feshedilir ve gayrimenkul, satış komisyonunca hemen 7 gün müddetle artırmaya çıkarılır. Bu artırmayı alakadarlara tebliğe hacet olmayıp yalnız ilanla iktifa olunur
ve çok artırana ihale edilir.
Birinci defa kendisine ihale yapılan kimse iki ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan
mesuldür. İhale farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın teminattan mahsubu
yapıldıktan sonra bakıyesi tahsil dairesince tahsil olunur. Faiz % 5 ten hesap olunur. Aradaki
farkın amme alacağını aşan miktarını bundan mesul olan şahıstan tahsil edebilmek üzere malı
satılan amme borçlusuna dairece bir vesika verilir.
Gayrimenkullerin teferruğu ve geri verilmesi:
Madde 98 – İkinci artırma tarihinden başlıyarak bir yıl içinde gayrimenkul en az bir kere
daha satışa çıkarıldığı halde satılmasına imkan bulunmadığı takdirde gayrimenkul alacaklı amme
idaresinin talebi üzerine ve satış komisyonu karariyle amme idaresince teferruğ edilebilir. Teferruğ bedeli, gayrimenkulün biçilen rayiç değerinin % 50 sidir.
Teferruğ muamelesinin ikmalini mütaakıp, takip ve teferruğ masrafları düşüldükten sonra
artan bedel borca mahsup edilir. Teferruğ edilen gayrimenkul teferruğ kararı tarihinden itibaren
bir yıl müddetle satışa çıkarılamaz.
Borçlu satış komisyonunun teferruğ kararı tarihinden başlıyarak bir yıl içinde amme
alacağını, gecikme zamları ile birlikte ödediği takdirde gayrimenkul kendisine geri verilir. Ferağ
masrafı borçluya aittir.
Teferruğ kararı verilmeden evvel biçilen rayiç bedelin % 75 i veya fazlasiyle hariçten
talip çıkarsa alacaklı amme idaresi teferruğdan vazgeçer.
İhalenin neticesi fesih ve tescil:
Madde 99 – Satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur. İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra
tetkik merciinden şikayet yoliyle istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen
olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde temyiz
olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi tetkik eder. İhale edilen malın değeri
50.000 Yeni Türk Lirasını aştığı takdirde murafaa istenebilir. İhalenin feshi veya kaydın tashihi
hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamaz. Tescil için tapu
dairesine yapılacak tebligat şikayet için muayyen müddetin geçmesinden ve eğer şikayet edilmişse şikayetin intacından sonra yapılır.(1)
(1) 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “ihale edilen malın
değeri iki bin lirayı aştığı takdirde” ibaresi, “ihale edilen malın değeri 50.000 Yeni Türk Lirasını aştığı
takdirde” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
2503
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İflas yoliyle takip ve konkordato
İflas yoliyle takip:
Madde 100 – Amme alacaklarının tahsili için İcra ve İflas Kanunu hükümleri dairesinde
amme borçlusunun iflası istenebilir.
İflas dairesi, amme alacaklarının iflas masasına geçirilmesini temin için, hakkında iflas
açılan kimseleri ve basit ve adi tasfiye şekillerinden hangisinin tatbik edileceğini bulunduğu
yerdeki amme idarelerine zamanında bildirmeye mecburdur.
Konkordato:
Madde 101 – Amme idaresi tarafından iflas talebinde bulunulsa dahi tasdik edilen konkordato amme alacakları için mecburi değildir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Zamanaşımı, terkin, yasaklar ve cezalar ve son hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Zamanaşımı ve terkin
Tahsil zamanaşımı:
Madde 102 – Amme alacağı, vadesinin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı
başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi
kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur.
Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.
Zamanaşımının kesilmesi:
Madde 103 – Aşağıdaki hallerde tahsil zamanaşımı kesilir:
- Ödeme,
- Haciz tatbikı,
- Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,
- Ödeme emri tebliği,
- Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
- Yukardaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı
şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbikı veya bunlar tarafından yapılması, - İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,
- Amme alacağının teminata bağlanması,
- Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
- İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu
amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi. - (Ek: 25/12/2003-5035/5 md.) Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere
müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
Kesilmenin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı
yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma karariyle kesilmesi halinde zamanaşımı başlangıcı yeni vade gününün rasladığı; amme alacağının teminata bağlanması veya icranın kaza
mercilerince durdurulması hallerinde zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin
sona erdiği tarihin rasladığı; takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür.
Zamanaşımının işlememesi:
Madde 104 – Borçlunun yabancı memlekette bulunması, hileli iflas etmesi veya terekesinin tasfiyesi dolayısiyle hakkında takibat yapılmasına imkan yoksa bu hallerin devamı müddetince zamanaşımı işlemez.
2504
Zamanaşımı, işlememesi sebeplerinin kalktığı günün bitmesinden itibaren başlar veya
durmasından evvel başlamış olan cereyanına devam eder.
Tabii afetler sebebiyle terkin:
Madde 105 – Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, zararlı hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benziyen afetler yüzünden zarara maruz kalan varlıklarının ve
mahsullerinin en az üçte birini kaybedenler adına tahakkuk ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği
gelir kaynakları ile ilgili amme alacakları Cumhurbaşkanı karariyle kısmen veya tamamen terkin
olunur. (1)
Bu madde hükmünden faydalanmak için afetin vukuu tarihinden itibaren 6 ay içinde ilgili
amme idaresine yazı ile müracaat edilmesi şarttır.
Bu madde şümulüne giren bir zararın mevcut olup olmadığı mahalli il veya ilçe idare
kurullarınca, zararın derecesi, Maliye Vekaletince genel olarak belirtilecek esaslar dahilinde ilgili
amme idarelerince tesbit olunur.
Vergi Usul Kanunu mevzuuna giren amme alacakları hakkında mezkür kanunun 105 inci
maddesi hükümleri tatbik olunur.
Tahsil imkansızlığı sebebiyle terkin:
Madde 106 – (Değişik: 26/11/1980 – 2347/10 md.)
(Değişik birinci fıkra: 25/5/1995 – 4108/15 md.) Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun
kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin
yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir.
Cumhurbaşkanı, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir.(2)(3)
(Ek: 3/12/1988 – 3505/25 md.) Maliye ve Gümrük Bakanı, yukarıdaki fıkra hükmüne
göre terkin edilecek amme alacağının miktarını belirlemeye yetkilidir.
Terkin selahiyetini haiz olanlar bu selahiyetlerin tamamını veya bir kısmını mahalli makamlara bırakabilirler.
——————————
(1) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan ‘‘İcra V ek illeri Hey –
eti’’ ib aresi ‘‘Cu m h u rb aşk an ı’’ şek lin d e d eğiştirilm iştir.
(2) Bu fıkrada yer alan, “500.000 liraya kadar (500.000 lira dahil)” ibaresi, 25/12/2003 tarihli ve 5035
sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle “5.000.000 liraya kadar (5.000.000 lira dahil)” olarak değiştirilmiş,
daha sonra bu ibare 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle “anlaşılan ve 213 sayılı
Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar” şeklinde, yine aynı fıkrada yer alan “Bakanlar
Kurulu, bu miktarı on katına” ibaresi de “Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(3) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan ‘‘Bak an lar Ku ru lu ’’
ib aresi ‘‘Cu m h u rb aşk an ı’’ şek lin d e d eğiştirilm iştir.
2504-1
İKİNCİ BÖLÜM
Yasaklar ve cezalar
Sırrın ifşası:
Madde 107 – (Değişik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/160 md.) Bu kanunun tatbikinde
vazifeli bulunan kimseler, bu vazifeleri dolayısıyla amme borçlusunun ve onunla ilgili kimselerin
şahıslarına, mesleklerine, işlerine, muamele ve hesap durumlarına ait öğrendikleri sırlarla, gizli
kalması lazım gelen diğer hususları ifşa ettikleri takdirde Türk Ceza Kanununun 239 uncu maddesine göre cezalandırılır.
(Mülga ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/578 md.)
(Üç, dört ve beşinci fıkralar Mülga: 22/7/1998 – 4369/82 md.)
(Ek fıkra: 30/7/2003-4962/3 md.) Bu Kanunun 41 inci maddesine göre amme alacağını
tahsil yetkisi verilen kuruluşlara, yapacakları tahsile yönelik bilgilerin ve 22/A maddesine göre
borcun olmadığına dair belgeyi arama zorunluluğu getirilen kurum ve kuruluşlara, ödeme ve
işleme taraf olanlara ilişkin borç bilgilerinin verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz; bu kurum ve kuruluşlarda vazifeli bulunan kimseler edindikleri bilgileri ifşa ettikleri takdirde birinci fıkra hükmüne
göre cezalandırılırlar. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. (1)
Artırmalara katılamıyacak ve artırmalardan mal satınalamıyacak olanlar:
Madde 108 – Bu kanunun tatbikında vazifeli bulunan kimseler, bu kanun gereğince paraya çevrilecek malların artırmasına ne kendi adlarına, ne de diğer kimseler ad ve hesabına iştirak
edemiyecekleri ve bu artırmalardan mal satınalamıyacakları gibi, bu malları üçüncü şahıslar
vasıtasiyle veya üçüncü şahıslara satınaldırıp onlardan beş sene müddetle teferruğ suretiyle dahi
satınalamazlar. Bu memnuiyet, bunların eşlerine ve üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan
ve sıhri hısımlarına da şamildir. Bu memnuiyet hilafına yapılan ihalelerin 99 uncu maddeye göre
feshi istenebilir.
(Değişik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/161 md.) Bu madde hükmüne aykırı hareket edenler üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
——————————
(1) Bu fıkrada yer alan “tahsile yönelik bilgilerin verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz.” ibaresi, 18/2/2009 tarihli
ve 5838 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle “tahsile yönelik bilgilerin ve 22/A maddesine göre borcun olmadığına dair belgeyi arama zorunluluğu getirilen kurum ve kuruluşlara, ödeme ve işleme taraf olanlara
ilişkin borç bilgilerinin verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz; bu kurum ve kuruluşlarda vazifeli bulunan kimseler edindikleri bilgileri ifşa ettikleri takdirde birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılırlar.” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
2505
Takdir muamelelerine ve kararlara iştirak edemiyecek olanlar:
Madde 109 – Bu kanunun tatbikına satış komisyonu reis ve azasiyle, bilirkişiler ve yine
bu kanunun tatbikı münasebetiyle kendilerine intikal edecek hadiselerin karara bağlanmasında
itiraz komisyonları reis ve azası: - Kendilerine, nişanlılarına ve boşanmış olsalar bile eşlerine,
- Kan veya sıhri usul ve furuuna, evlatlığına veya kendisini evlat edinene yahut kan
hısımlığında üçüncü (bu derece dahil), sıhri hısımlıkta bu hısımlığı meydana getiren evlenme
ortadan kalkmış olsa bile üçüncü (bu derece dahil) dereceye kadar olan civar hısımlarına, - Kanuni temsilcisi veya vekili bulundukları kimselere,
ait işlerin takdir muamelelerine ve bu işler hakkında verilecek kararlara iştirak edemezler.
Amme alacağının tahsiline engel olanlar:
Madde 110 – Amme alacağının tahsili için hakkında takip muamelelerine başlanan borçlu
kısmen veya tamamen tahsile engel olmak veya tahsili zorlaştırmak maksadiyle mallarından bir
kısmını veya tamamını: - Mülkünden çıkararak, telef ederek yahut değerden düşürerek gerçek surette,
- (Değişik: 23/1/2008-5728/162 md.) Gizleyerek, kaçırarak muvazaa yolu ile başkasının
uhdesine geçirerek veya aslı olmayan borçlar ikrar ederek, yahut alındılar vererek gerçeğe aykırı
surette, varlığını yok eder veya azaltır ve geri kalan mallar borcu karşılamaya yetmezse altı aydan
üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlar:
Madde 111 – (Değişik: 23/1/2008-5728/163 md.)
Bu Kanuna göre istenen mal bildirimini gerçeğe aykırı surette yapanlarla, yaşayış tarzları
mal bildirimine uymayanlar üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Mal edinme ve artmalarını bildirmiyenler:
Madde 112 – (Değişik: 23/1/2008-5728/164 md.)
Usulü dairesinde mal bildiriminde bulunduktan sonra, edinilen mallarla, her türlü mallarında, kazanç ve gelirlerinde olan artmaları 61 inci madde hükümleri gereğince zamanında bildirmemek suretiyle amme alacağının tahsilini engellemiş veya zorlaştırmış olanlar bir seneye
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2506
A m m e b o rçlu su n a ait ellerin d e b u lu n d u rd u k ları m alları b ild irm iy e n –
le r:
Madde 113 – (Değişik: 23/1/2008-5728/165 md.)
Amme borçlusuna ait ellerinde bulundurdukları malları 55 inci maddenin son fıkrası gereğince yapılan talebe rağmen bildirmeyenler altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
İstenecek bilgileri vermiyenler:
Madde 114 – Kendisine ödeme emri tebliğ olunan ve malı olmadığı yolunda bildirimde
bulunan amme borçluları bu bildirim ile birlikte veya bildirim tarihinden itibaren 15 gün içinde: - En son kanuni ikametgah ve iş adreslerini,
- Varsa devamlı mükellefiyetleri bulunan diğer tahsil dairelerini ve amme idarelerini ve
bunlardaki hesap ve kayıt numaralarını bildirmek, nüfus kayıt suretini vermek mecburiyetindedirler.
(Değişik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/166 md.) Bu vazifeyi makbul bir özre dayanmadan zamanında yerine getirmeyenler elli güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Suçların takibi:
Madde 115 – 110 ila 114 üncü maddelerde yazılı suçlar, alacaklı amme idaresinin o
mahaldeki en büyük memurunun ihbarı üzerine Cumhuriyet Savcılığı tarafından takip olunur.
Bu suçlar bir hükmi şahsın idare ve muamelelerini görme sırasında işlenmiş ise ceza,
hükmi şahsın ortaklarından, mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından idare meclisi reis
ve azasından, murakıp ve müfettişlerinden veya müstahdemlerinden muameleyi yapmış olanlar
hakkında hükmolunur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Son hükümler
Kaldırılan kanun ve hükümler:
Madde 116 – Aşağıda yazılı kanun ve hükümler yürürlükten kaldırılmıştır: - 5 Ağustos 1325 tarihli Tahsili Emval Kanunu,
- 2 Şaban 1327 tarihli Tahsili Emval Kanununun 11 ve 17 nci maddelerine müzeyyel
fıkarat hakkındaki 18 Kanunusani 1331 tarihli kanun, - 26/6/1332 tarihli Maadin Nizamnamesinin 57 nci maddesi,
- 19 Teşrinisani 1336 tarihli ve 48 sayılı kanun,
- 1 Teşrinievvel 1337 tarih ve 156 sayılı kanun ile 26/1/1939 tarih ve 3586 sayılı kanunun 2 nci maddesi,
- 20/5/1933 tarih ve 2184 sayılı kanun,
- 23/12/1934 tarih ve 2656 sayılı kanun,
- 4/7/1934 tarih ve 2560 sayılı kanunun 2 nci maddesi,
- 4/7/1934 tarih ve 2566 sayılı kanunun 12 nci maddesi,
- 23/12/1935 tarih ve 2871 sayılı kanunun 6 ncı maddesinin son fıkrası,
- 21/8/1940 tarih ve 3911 sayılı kanun ve bu kanunun 3 üncü maddesi ile ilga edilen
suveri tahsiliyesi bir kanunu mahsus ile muayyen olmıyan tekalif ve rüsum hakkındaki 12 Kanunusani 1331 tarihli kanun, - 7.6.1949 tarih ve 5432 sayılı Vergi Usul Kanununun 103 üncü maddesinin son fıkrasının (Mükellefin yapacağı vergi ödemeleri kabul olunmaz) hükmü ile 352 nci maddesi ve 377 nci
maddesinin teminat olarak alınacak mallara ait hükümleri,
2507 - İcarat ve mukataatı vakfiyenin vergi ile birlikte tahsiline dair 27 Rebiulevvel 1331 tarihli kanunu
muvakkat ile bu kanunu muaddil 16 Ramazan 1332 ve 26 Temmuz 1330 tarihli kanun, - Kanunların, vergi, resim ve harçların tahsil gecikme zammına ve tahsil zamanaşımına mütaallik
hükümleri.
Erken Ödemede İndirim
Ek Madde 1 – (Ek: 29/8/1996 – 4179/1 md.)
Amme alacağının kanuni ödeme süresinden önce ödenmesinde, aşağıda belirtilen indirim ve esaslar
uygulanır: - Erken ödemelerde indirim, ödeme tarihinden kanuni ödeme süresinin son gününe kadar, her gün
için aylık % 4 oranında uygulanır. - Kanuni ödeme süresinin sonunda artakalan tutarlar, erken ödeme sayılır ve diğer amme alacaklarına mahsup edilinceye kadar (1) numaralı bende göre işlem yapılır. Nakden iadelerde indirim uygulanmaz.
- İndirim uygulanacak sürelerin hesabında bir ay 30 gün olarak kabul edilir ve ödemenin yapıldığı
gün dikkate alınmaz. - Cumhurbaşkanı; (1) numaralı bentte yazılı oranı sıfıra kadar indirmeye, % 8’e kadar artırmaya,
amme alacaklarının nev’i ve vadeleri itibariyle farklı oranlar tespit etmeye yetkilidir. (1) (2) - Bu madde hükümlerinden yararlanacak amme alacaklarını nev’ileri ve dönemleri itibariyle sınırlamaya, münhasıran tahakkuk eden amme alacakları için uygulatmaya, indirimin yapılma şekli ve zamanı ile
diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. - (Ek: 30/7/2003-4962/4 md.) Bu Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı ve benzeri kartlar
kullanılmak suretiyle komisyonsuz yapılan ödemelerde, bu madde hükmüne göre indirim uygulamasına esas
alınacak ödeme tarihi, paranın alacaklı tahsil dairesi hesabına geçtiği gündür.
Tahsili Emval Kanununa göre başlamış takipler:
Geçici Madde 1 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten evvel Tahsili Emval Kanununa göre başlamış takiplere ait mütaakıp muameleler bu kanunun hükümleri dairesinde cereyan eder.
Bu kanunun neşri tarihinde gecikme zammına tabi olmıyan amme alacakları:
Geçici Madde 2 – Bu kanunun 51 inci maddesindeki gecikme zamları, halen gecikme zammına tabi
olmıyan muaccel amme alacaklarından bu kanunun neşri tarihinde ödenmemiş olanların, neşir tarihinden
itibaren altı ay içinde ödenmiyenleri hakkında da tatbik olunur.
Bu kanuna göre takip edilecek vakıf mukataa ve müecceleleri:
Geçici Madde 3 – Vakıflar İdaresince tahakkuk ettirilip mükelleflerine şahsan veya bulunamadıkları
takdirde ilanen, tebliğ olunup da tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde ödenmiyen vakıf mukataa ve müecceleleri hakkında da bu kanun hükümleri tatbik olunur.
Geçici Madde 4 – (Ek: 6/3/1962 – 40/1 md.)
Gelir, Kurumlar, dahilde alınan istihsal, nakliyat ve banka ve sigorta muameleleri vergilerinden,
1/1/1962 tarihinde vadesi geçmiş borcu bulunanlardan 48 inci maddeye göre yaptıkları tecil talepleri bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce reddedilmiş olanlar ile haklarında aynı madde uygulanmış bulunanların
(İktisadi Devlet Teşebbüsleri hariç) bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde tahsil dairesine yazı
ile müracaat etmeleri şartı ile; son durumları yeniden incelenir.
——————————
(1) Bu Madde de sözü edilen oranlar için; 8/9/1997 tarih ve 97/9942 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına,
R.G: 20/9/1997 -23116 daha önceki değişiklikler için bu Kanunun sonundaki “ÇEŞİTLİ MEVZUAT İLE
YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER CETVELİ” ne bakınız.
(2) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu bentte yer alan ‘‘Bak an lar Ku ru lu ’’
ib aresi ‘‘Cu m h u rb aşk an ı’’ şek lin d e d eğiştirilm iştir.
2508
Bu in ce le m e so n u n d a , zo r d u r u m d a b u lu n d u k la r ı a n la şıla n la r ın ,
b a k ıy e b o r çla r ı (Bu Ka n u n u n şü m u lü n e gir e n b o r çla r d a n 1 / 1 / 1 9 6 2 t a r ih i
ile Ka n u n u n y ü r ü r lü k t a r ih i a r a sın d a ce b r e n ve y a r ıza e n t a h sila t y a p ılm ış
ise t a k sit le n d ir ilm e k su r et iy le t e cil e d ilece k m ikt a r b o r ç b a k ıy e sid ir .) Ma liy e Ba k a n lığın ca , 4 8 in ci m a d d e d e k i iki y ıl k a y d ı ile b a ğlı o lm a k sızın ; 1 9 6 2
b ü t çe y ılı so n u n u t e ca vü z e t m iy e cek şe k ild e ; t a k sit le n d ir ilm e k su r e tiy le
m ü n a sip m ü d d e t le b ir d e fa y a m a h su s o lm a k ü ze r e t e cil o lu n a b ilir .
Kanunun teminat istenmesi, faiz aranması, haczedilmiş malların teminat yerine geçmesi,
teminatın değiştirilmesi ve değerini kaybeden teminatın tamamlanması ile ilgili hükümleri mahfuzdur.
Maliye Bakanlığı bu madde ile tanınan tecil yetkisini kısmen veya tamamen mahalli
teşkilata devredebilir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi; tahsil dairesince yapılacak yazılı tebliğ üzerine 15 gün
içinde değerini kaybeden teminatın veya mahcuz malların tamamlanmaması veya yerine başkalarının gösterilmemesi hallerinde amme alacağı muaccel olur.
Geçici Madde 5 – (Ek: 23/10/1962 – 85/1 md.)
Gelir, kurumlar ve dahilde alınan istihsal vergilerinden 1/1/1962 tarihinde vadesi geçmiş
bulunan sınai işletmeler borçlularından (İktisadi Devlet Teşebbüsleri hariç) 48 inci maddeye göre
yaptıkları tecil talepleri 40 sayılı kanunun yürürlüğünden önce reddedilmiş olanlarla, haklarında
mezkür madde hükmü uygulanmış bulunanlar ve geçici 4 üncü maddeye göre yaptıkları tecil
talepleri reddedilmiş olanlarla, haklarında mezkür madde hükmü uygulanmış bulunanlar bu kanunun yürürlüğü tarihinden itibaren bir ay içinde Maliye vergi tahsil dairelerine yazı ile müracaat
etmeleri şartiyle son durumları yeniden incelenir.
Yapılan incelemede borçlunun, mevcut sınai tesisi satılmaksızın veya sınai tesisin faaliyetinin devamına imkan bırakmıyacak veya ağır şekilde sekteye uğratacak tedbirlere baş vurulmaksızın borcunu ödeyemiyeceği anlaşıldığı takdirde bir defaya mahsus olmak üzere bakiye borçları
(500) bin liraya kadar (500 000 lira dahil) olanların borçları Maliye Bakanlığınca, (500) bin liradan yukarı olanların borçları Bakanlar Kurulunca (5) seneye kadar tecil olunabilir. Gerekirse
taksitlerin tahsiline en çok üçüncü yıl sonunda başlanır.
Evvelce faaliyette bulunduğu halde bu kanunun yürürlüğü tarihinde mali imkansızlıkları
yüzünden faaliyetini tatil etmiş bulunan sınai müesseselerin bu hükümden istifadeleri, tecil muamelesinin ikmalinden itibaren en geç (6) ay içinde tekrar faaliyete geçmelerine bağlıdır.
Kanunun, teminat istenmesi, faiz aranması, haczedilmiş malların teminat yerine geçmesi,
teminatın değiştirilmesi ve değerini kaybeden teminatın tamamlanması ile ilgili hükümleri mahfuzdur.
Maliye Bakanlığı bu madde ile tanınan tecil yetkisini kısmen veya tamamen mahalli
teşkilatına devredebilir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi, vergi tahsil dairelerince yapılacak yazılı tebliğ üzerine
(15) gün içinde değerini kaybeden teminatın veya mahcuz malların tamamlanmaması veya yerine
başkalarının gösterilmemesi hallerinde amme alacağı muaccel olur.
Geçici Madde 6 – (Ek: 31/1/1984 – 2975/9 md.)
Bu Kanunun değişik 51 ve 52 nci madde hükümleri, 1/3/1984 tarihinden önce vadesi
geldiği halde ödenmemiş amme alacakları hakkında da 1/3/1984 tarihinden itibaren uygulanır.
2508-1
Geçici Madde 7 – (Ek: 26/12/1993 – 3946/5 md.)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, bu Kanunun 3505 sayılı Kanunun 24 üncü
maddesi ile değişik 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca asıl addolunan alacakların tahsiline devam edilir ve bu alacaklara asıl addolundukları tarihten ödendikleri tarihe kadar geçen süre
için gecikme zammı tatbik edilir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarından vadesi bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce olanlara gecikme zammı tatbik edilmez.
Geçici Madde 8 – (Ek: 17/9/2004 – 5234/7 md.) (1)(2)(3)
31/12/2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlar
dahil 8.6.1984 tarihli ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tâbi iktisadi devlet
teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri,
18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Kanuna tâbi faaliyeti devam eden kamu bankaları, büyükşehir
belediyeleri, belediyeler, il özel idareleri ve bunlara ait tüzel kişilerin veya bunlara bağlı müstakil
bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların, Devlete ait olan ve bu Kanun kapsamına giren
borçlarına karşılık, mülkiyeti bu idarelere ait ve üzerinde herhangi bir takyidat bulunmayan taşınmazlarından merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerince ihtiyaç duyulanlar ile
29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma
Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilecek
olanlar, 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine göre oluşturulacak komisyon
tarafından takdir edilecek değeri üzerinden, borçlu kurumun da uygun görüşü alınarak bütçenin
gelir ve gider hesaplarıyla ilişkilendirilmeksizin Maliye Bakanlığınca satın alınabilir.(2)
Bu idarelerin satın alınan taşınmazlarının tapu işlemlerine esas olan ve yukarıda belirtilen
şekilde tespit edilen değerine eşit tutarda Devlete ait olan ve bu Kanun kapsamına giren borçları
terkin edilir.
–––––––––––––––––
(1) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında yer alan
“31.12.2007” ibaresi “31/12/2009” şeklinde, daha sonra 28/1/2010 tarihli ve 5951 sayılı Kanunun 2 nci
maddesiyle “31/12/2009” ibaresi “31/12/2014” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan
“31/12/2014” ibaresi “31/12/2023” şeklinde, “genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idarelerce”
ibaresi “merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerince” şeklinde, “29.1.2004 tarihli ve 5084 sayılı
Kanun” ibaresi “29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve
Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun ek 3 üncü maddesi” şeklinde
değiştirilmiştir.
(3 ) 3 / 4 / 2 0 1 3 tarih li v e 6 4 5 6 say ılı Kan u n u n 1 3 ü n cü m ad d esiy le, b u m ad d en in
b irin ci fık rasın d a y er alan ‘‘4 7 0 6 say ılı Haz in ey e A it T aşın m az Malların Değerlen d irilm esi v e Katm a Değer V ergisi Kan u n u n d a Değ işik lik Yap ılm ası Hak k ın d a
Kan u n u n ek 3 ü n cü m ad d esi’’ ib aresi ‘‘4 7 0 6 say ılı Haz in ey e A it T aşın m az Malların Değerlen d irilm esi v e Katm a Değer V ergisi Kan u n u n d a Değişik lik Yap ılm ası
Hak k ın d a Kan u n ’’ şek lin d e d eğiştirilm iştir.
2508-2
Bu madde hükmü, yukarıda sayılan kuruluşlar dışında kalan, borcunu ödemede çok zor
duruma düştüğü inceleme raporu ile tespit edilen ve vergi dairelerine bu Kanun kapsamına giren
borcu bulunan diğer mükelleflerin (tüzel kişiliği bulunanların ortaklarına ait olanlar dahil) taşınmazları için de uygulanabilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca belirlenir.
Geçici Madde 9 – (Ek: 30/3/2006 – 5479/6 md.)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, bu Kanunun 79 uncu maddesine göre tebliğ
edilen haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olan ancak haciz bildirisinin tebliğinden itibaren
79 uncu maddede düzenlenen bir yıllık dava açma süresi geçmemiş bulunan üçüncü şahıslarca,
kalan süre içinde menfi tespit davası açılabilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, bu Kanun uyarınca düzenlenen ödeme
emrine itiraz etmiş ve kısmen veya tamamen itirazı reddolunan üçüncü şahıslardan; menfi tespit
davası açma hakkı bulunmayanlar ile takip konusu amme alacağının asıl amme borçlusu tarafından ödenmiş olması nedeniyle borçlu sıfatı sona ermiş olanlardan, bu Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hesaplanmış ve tahsil edilmemiş olan haksız çıkma zammının tahsilinden vazgeçilir.
Yürürlük:
Madde 117 – Bu kanun 1 Ocak 1954 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütmeye memur olanlar:
Madde 118 – Bu kanun hükümlerini İcra Vekilleri Heyeti yürütür.
2508-3
21/7/1953 TARİHLİ VE 6183 SAYILI ANA KANUNA
İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDELER
1 –13/6/1963 tarihli ve 251 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
Geçici madde — Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce mer’i 60 ıncı maddeye göre
en büyük mülkiye memurunun veya tevkil edeceği zatın tasdiki ile tekemmül etmiş ve henüz
infazına başlanmamış olan kararlar değişik 60 ıncı maddeye göre yeniden alınır. İnfazına başlanmış olanların infazı durdurulur.
2 – 3/12/1988 tarihli ve 3505 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar (bu tarih dahil) her bir vergi türü,
vergilendirme dönemi ve vergi dairesi itibariyle miktarı 500.000 lirayı aşmayan ve vadesi geldiği
halde ödenmemiş olan vergiler ile bu tarih itibariyle ihtilaflı hale getirilmiş ya da dava açma
süresi henüz geçmemiş olan ve miktarı 500.000 lirayı aşmayan vergilerin % 30 fazlasıyla ve
ihtilaf yaratmamak, yaratılmış ihtilaftan vazgeçmek kaydıyla 31.l2.1988 tarihi sonuna kadar
ödenmesi halinde, ödenen bu vergilere isabet eden gecikme zammı, gecikme faizi ve vergi cezalarının tahsilinden vazgeçilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce her bir vergi türü, vergilendirme dönemi ve
vergi dairesi itibariyle asılları kısmen veya tamamen ödenmiş bulunan vergilere ait olan ve her
vergi türü itibariyle miktarı 500.000 lirayı aşmayan gecikme zammı, gecikme faizi ve vergi cezalarının % 30’unun 31.12.1988 tarihi sonuna kadar ödenmesi halinde, kalan % 70’inin tahsilinden
vazgeçilir.
Bu maddenin uygulanmasına ait usul ve esaslar Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenir.
3- 22/7/1998 tarihli ve 4369 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
Geçici Madde 1 – 1/1/1999 tarihinden önceki vergilendirme dönemleri için 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin ibare değişikliğinden
önceki hükmü geçerlidir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan kaçakçılık, ağır ve kusur cezalarından;
vadesi 1/1/1999 tarihinden önce olup, bu tarih itibariyle ödenmemiş olanlar ile 1/1/1999 tarihinden sonra kesinleştiği halde ödenmeyenlere, vade tarihinden ödendikleri tarihe kadar geçen süre
için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre
gecikme zammı uygulanır.
4- 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun Geçici Maddeleri ve 27 nci Maddesi:
Geçici Madde 1 – (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 28/4/2011 tarihli ve E.: 2009/39,
K.: 2011/68 sayılı Kararı ile.)
2508-4
Geçici Madde 2 – 30/6/2008 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılacak müracaatlara uygulanmak üzere; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor
federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerinin, Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenmesi gereken ve 21/7/1953 tarihli ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip edilen borçları ile sigorta
primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezaları borçları ve bunlara
ilişkin gecikme zammı ve gecikme cezasından oluşan borçları ve 16/8/1997 tarihli ve 4306
sayılı Kanuna göre alınan eğitime katkı payı ve buna bağlı gecikme zamlarından; bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla (ödeme süresi başlamış vadesi geçmemiş olan alacaklar dahil)
vadesi geldiği halde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş olanlar 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinde aranılan şartlar çerçevesinde müracaat tarihinden itibaren 10 yılı aşmamak üzere ve azami tecil süresine ilişkin uygulanmakta olan tecil faizi oranının 1/6’sı dikkate alınmak suretiyle teminat alınmaksızın tecil edilebilir.
Bu madde kapsamına giren alacakların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 6183
sayılı Kanunun 48 inci maddesine veya 16/7/2004 tarihli ve 5228 sayılı Kanunun geçici 6 ncı
maddesi uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına göre ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları
için borçluların birinci fıkra hükmünden yararlanmak istemeleri halinde, tecil şartlarına uygun
olarak ödenen taksit tutarları için tecil geçerli sayılır. Kalan taksit tutarlarına verilecek sürenin
hesabında ilk tecil tarihi dikkate alınır.
Bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvuran ve borçları bu madde kapsamında
taksitlendirilen spor kulüplerinin, tecil ve taksitlendirme devam ettiği süre içerisinde, tecil müracaat tarihinden itibaren tahakkuk edecek gelir (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve sigorta
primlerini, vade tarihlerinde yapılacak müracaatlara istinaden 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil edilenler hariç olmak üzere, bir takvim yılı içerisinde üç defadan fazla vadesinde
tam olarak ödememeleri veya üç defadan fazla olmamakla birlikte takvim yılı içinde süresinde
ödenmeyen bu vergi ve sigorta primlerinin gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi, bunlara ait vergi cezaları ve bunlara ilişkin idari para cezaları ile birlikte takvim yılı sonuna kadar
ödememeleri halinde bu madde kapsamında yapılmış olan tecil ve taksitlendirme hükümsüz kalır.
Geçici Madde 3 – T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün yol bakım ve
onarım giderleri karşılığı olarak 31/12/2007 tarihi itibarıyla Ulaştırma Bakanlığından olan ve bu
Bakanlıkça tespit edilen alacaklarına karşılık, bu Genel Müdürlüğün ve bağlı ortaklıklarının
31/12/2007 tarihine (bu tarih dahil) kadar vadesi geldiği halde maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla ödenmemiş ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerince takip ve tahsil edilen her
türlü vergi, fon ve paylar ile vergi cezaları, bunlara ilişkin gecikme zammı ve gecikme faizlerinden oluşan borçlarının; merkezi yönetim bütçesinin gelir ve gider hesaplarıyla ilişkilendirilmeksizin mahsup suretiyle terkin edilmesine, Ulaştırma Bakanının teklifi üzerine Maliye Bakanı yetkilidir. Madde kapsamında mahsuba konu olacak borçlara 31/12/2007 tarihinden sonra gecikme
zammı hesaplanmaz.
2508-5
Geçici Madde 4 – Üniversite hastanelerinin (vakıf üniversiteleri hariç), tedavi giderleri
genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri tarafından karşılanan kişiler ile 3816 sayılı Ödeme Gücü
Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması
Hakkında Kanuna göre tedavi yardımı karşılanan kişilere sundukları tedavi hizmetleri karşılığı
olarak, 31/3/2008 tarihinden önce (31/3/2008 dahil) düzenledikleri fatura bedellerinden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde Maliye Bakanlığı ile varılacak mutabakat
çerçevesinde tahsil edemedikleri tespit edilen alacaklarının, Maliye Bakanlığı tarafından
mutabakat tarihinden itibaren bir ay içerisinde % 85’inin ödenmesi halinde geri kalan kısmı terkin
edilir. Terkin edilen kısım için herhangi bir alacak ve hak talebinde bulunulamayacağı gibi genel
bütçe kapsamındaki kamu idareleri, bu maddede yer alan ve Maliye Bakanlığı tarafından doğrudan ödenmiş olan fatura bedelleri için üniversite hastanelerine ayrıca bir ödemede bulunmazlar.
Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığı tarafından belirlenir.
Üniversite hastanelerinin ve Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarının
tedavi giderleri belediyeler bütçelerinden karşılanan personele sundukları tedavi hizmetleri karşılığı olarak, 31/3/2008 tarihinden önce (31/3/2008 dahil) düzenledikleri fatura bedellerinden, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde ilgili belediyeler ile düzenlenecek protokollerle tahsil edemedikleri tespit edilen alacaklarından, protokoller ile belirlenecek tutarının
borçlu belediyeler tarafından protokolün düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenmesi
halinde geri kalan kısmı terkin edilir. Bu şekilde terkin edilecek alacak tutarı protokolde belirlenen toplam tahsil edilmemiş alacak tutarının % 25’ini geçemez. Terkin edilen kısım için üniversite hastanelerince ve Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarınca herhangi bir alacak
ve hak talebinde bulunulmaz.
Geçici Madde 5 – 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79
uncu maddesi uyarınca elektronik ortamda haciz bildirisi tebliği kapsamına alınmış olan üçüncü
şahıslardan, 30/9/2007 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar Maliye Bakanlığına
bağlı vergi daireleri tarafından tebliğ edilen haciz bildirilerine, nezdlerinde amme borçlusunun
mal, hak ve alacağı bulunmadığı veya haciz bildirisinde belirtilen tutar kadar olmadığı halde
anılan maddede yer alan sürede itiraz etmemiş olanların, haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarihte
amme borçlusunun nezdlerinde olan mal, hak ve alacak durumunu bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden ayın sonuna kadar ilgili vergi dairesine bildirmeleri halinde, bu bildirimler anılan
Kanunun 79 uncu maddesi uyarınca süresinde yapılmış bildirim kabul edilir.
Üçüncü şahısların bu madde kapsamındaki bildirimlerinin gerçeğe aykırı olduğunun
idarece tespiti halinde, 79 uncu maddenin altıncı fıkrasında öngörülen dava açılmaksızın, haciz
bildirisi ile tebliğ edilen amme alacağı bu şahıslardan 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip
ve tahsil edilir. Bu madde hükmü, yeni bir bildirime gerek bulunmaksızın, 30/9/2007 ila bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar tebliğ edilmiş haciz bildirilerine süresinden sonra verilmiş
cevapları da kapsar.
Bu madde kapsamındaki bildirimlerin hüküm ifade edebilmesi için madde kapsamına
giren haciz bildirileri veya bu haciz bildirileri üzerine düzenlenen ödeme emirleri ile ilgili açılmış
davalardan feragat edilmesi şarttır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanı yetkilidir.
2508-6
MADDE 27 – Bu Kanunun;
a) 6 ncı maddesi, 8 inci maddesinin (a) bendi, 8 inci maddesinin (ç) bendiyle 193 sayılı
Kanuna eklenen geçici 72 nci madde hükmü ve 19 uncu maddesi yayımını izleyen ayın başında,
b) 7 nci maddesinin (b) bendi 31/12/2007 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
c) 8 inci maddesinin (ç) bendi ile 193 sayılı Kanuna eklenen geçici 73 üncü ve geçici 74
üncü madde hükümleri, 10 uncu maddesinin (g) bendiyle 488 sayılı Kanuna ekli 2 Sayılı Tablonun IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar bölümüne eklenen (37) numaralı fıkra hükmü
1/1/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
ç) 20, 21 ve 22 nci maddeleri 2008 yılı kazançlarına da uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
d) 5 ve 16 ncı maddeleri 6/6/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
e) 12 nci maddesinin (b) bendi yayımını izleyen gün,
f) (Değişik: 30/7/2008-5795/1 md.) 12 nci maddesinin (a) bendi ve 25 inci maddesi yayımını izleyen ikinci ayın başında, 18 inci maddesinin (a) bendi 1/1/2009 tarihinde,
g) 9 uncu maddesinin (ç) bendi 1/7/2008 tarihinde,
h) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
5- 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunun Geçici Maddesi
GEÇİCİ MADDE 1 – T.C. De vle t De m ir y o lla r ı İşle t m esi Ge n e l Mü d ü r lü –
ğü n ü n y o l b a k ım ve o n a r ım gid e r le r i k a r şılığı o la r a k 3 0 / 4 / 2 0 1 2 t a r ih i
it ib a r ıy la Ula şt ır m a , De n izcilik ve Ha b e r le şm e Ba k a n lığın d a n o la n v e b u
Ba k a n lık ça t e sp it e d ile n a la ca k la r ın a k a r şılık , b u Ge n e l Mü d ü r lü ğü n ve
b a ğlı o r t a k lıkla r ın ın 3 0 / 4 / 2 0 1 2 t a r ih in e (b u t a r ih d â h il) k a d a r va d e si ge ld iği h â ld e b u Ka n u n u n y a y ım la n d ığı t a r ih it ib a r ıy la ö d e n m e m iş ve Ma liy e
Ba k a n lığın a b a ğlı t a h sil d a ir e le r in ce t a k ip e d ile n h e r t ü r lü ve r gi, fo n ve
p a y la r ile ve r gi ce za la r ı, b u n la r a b a ğlı ge cik m e za m m ı ve gecik m e fa izle –
r in d e n o lu şa n b o r çla r ın ın (2 8 / 3 / 2 0 0 2 t a r ih li ve 4 7 4 9 sa y ılı Ka m u Fin a n sm a n ı ve Bo r ç Yö n e t im in in Dü ze n le n m e si Ha k k ın d a Ka n u n k a p sa m ın d a
o lu p b u m a d d e n in y ü r ü r lü ğe gir d iği t a r ih e k a d a r ta h sil d a ir e sin e t a k ip için
in t ik a l e t m iş o la n b o r çla r ı d â h il); m e r k ezi y ö n e tim b ü t çe sin in ge lir ve gid e r h e sa p la r ıy la ilişk ile n d ir ilm ek sizin m a h su p su r e t iy le te r k in e d ilm e sin e,
Ula şt ır m a , De n izcilik ve Ha b e r le şm e Ba k a n ın ın t ek lifi ü ze r in e Ma liy e Ba k a –
n ı y e t k ilid ir . Bu k a p sa m d a m a h su b a k o n u o la ca k b o r çla r a b u Ka n u n u n
y a y ım la n d ığı t a r ih t e n so n r a ge cik m e za m m ı h e sa p la n m a z. Bu m a d d e n in
u y gu la n m a sın a ilişk in u su l ve e sa sla r ı b e lir le m e y e Ma liy e Ba k a n lığı y e t kilid ir .
2509
6183 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO
Değiştiren
Kanunun/KHK’nin
veya İptal eden
Anayasa Mahkemesi
Kararının Numarası
6183 sayılı Kanunun değişen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi
40 Geçici Madde 4 12/3/1962
85 Geçici Madde 5 1/11/1962
210 45 28/2/1963
251 10, 60 19/6/1963
2347 9, 17, 51, 52, 53, 59, 65, 70, 71, 106 1/1/1981
2975 41, 43, 44, 45, 46, 48, 51, 52, Geçici Madde 6 1/3/1984
3209 48, 51 4/6/1985
3418 41, 51 31/3/1988
3505 51, 106, İşlenemeyen Hüküm 10/12/1988
3946 51, 107, Geçici Madde 7 30/12/1993
3986 70 7/5/1994
4108
44 2/6/1995 tarihini izleyen ikinci
ayın başında
Mükerrer Madde 35, 48, 64, 106 2/6/1995
4179 Ek Madde 1 3/9/1996 tarihini izleyen ayın
başında
4369
9, 38,47, 51 1/1/1999
35, 51, 85, 107, İşlenemeyen Hüküm 29/7/1998
4684 36 3/7/2001
4786 51 15/1/2003
4962 41, 42, 44, 107, Ek Madde 1 7/8/2003
5035
40, 51 2/1/2004
103 31/12/2003 tarihinden geçerli
olmak üzere 2/1/2004
106 1/1/2004 tarihinden geçerli
olmak üzere 2/1/2004
5228 62 31/7/2004
5234 10, Geçici Madde 8 1/1/2005
5281 99, 114 1/1/2005 tarihinden geçerli
olmak üzere 31/12/2004